
herşey sabah başladı. üç hafta kadar önce cevahir alışveriş merkezi'ne gittiğimde kendime mor bir gömlek aramaya başladım. nereye baktıysam yok. bende de bir takıntı var, birşeyi arar da bulamazsam iyice takıyorum. bu karışık duygular içinde debenhams'a girdim. debenhams, ingiltere'nin orta sınıf bir mağazası, marks&spencer gibi, ama Türkiye'de üst sınıfa hitap eder gibi bir durumda. neyse, o günlerde hep rastlandığı gibi, yaz sonu ucuzluğu ve yeni sezon giysileri bir arada. mor gömlek orada da yok. ama orada başka bir bluz gördüm, lacivert-beyaz desenli bir tunik, şifon gibi, içinde de beyaz atleti var. hoşuma gitti, fiyatı da yarıya inmiş, onu almaya karar verdim (beyler, hanımların alışveriş kararlığı başka bişey, görüyorsunuz :)) kasaya gittim ödemeye. kasadaki kız bendne önceki müşteriyle ilgileniyorsu, onun işi bitti sıra bana geldi ki o hanım geri döndü ve kasadaki kıza "mağazanızın kepenkleri kaçta kapanıyor?" dedi. kız şaşaladı, "ona çeyrek kala filan" gibi bir cevap verdi, hanım teşekkür edip gitti, biz kasadaki kızla birbirimize bakıp güldük, omuz silktik karşılıklı. sonra kız benim işlemimi yaparken "çok güzel bir bluz bu" dedi, ben de oraya aslında mor bir gömlek aramaya girdiğimi söyledim, gülüştük. ödedim ve çıktım sonra, eve gelince de özenle astım askıya. ama bluz biraz ince olduğundan ve İstanbul'da havalar aniden bozduğundan giyemedim. bu sabah kalktım ki hava güzel, hadi onu giymeye niyetlendim. bluzu giyeceğim ama bir gariplik var, sağına soluna bakıyorum uyku sersemi anlayamıyorum. derken bir baktım ki güvenlik zımbırtısı üstünde kalmış atletin, yani altta olduğundan gözükmüyor. hani şu bir tarafı çivili, bir tarafı da uzun kalın plastik olup da, ancak kasada özel aletiyle çıkarılanlardan. çaresiz küfredip (hem çaresiz hem küfrederek) başka bir şey giyip çıktım. aklım takılı kaldı bluzda. şimdi onu başka bir mağazaya götürüp güvenliğini çıkarttırmak istesem, bana hırsız muamelesi yaparlar. aynı dükkana götürsem, hani fişi derler ki bu sene fiş toplamayacağız diye yıl başından beri aldığım fişlere gayet ilgisiz bir tavır sergilemekte, çoğunu atmaktayım, kimbilir nerededir. işyerinden bir arkadaşım işyeri yakınındaki bir dükkana götürelim orada bizi tanıyorlar dedi, bir başkası kredi kartı ekstremle o dükkana gitmemi söyledi, bir başkası "hmm bakalım, kırarız" dedi. yarın anlaşılan başka maceralarım var bu bluzla ilgili. kırma dışındaki ihtimalleri deneyeceğim.
sonra akşam erken çıktım işten, evdeki telsiz telefonum tahminimce pili ömrünü tamamladığından dolayı ölü halde olduğundan karaköy'den pil alacağım diye, dün akşam gittiğimde ramazan dolayısıyla depoların ve komşu bütün dükkanların erkenden kapattıklarını ve kendilerinin de 18.25 vapuruna yetişeceklerini, yarın daha erken gelirsem ancak halledebileceklerini söyleyen amcaya gittim. neyse hazırlamıştı amca pilimi, bana iyi iftarlar diledi amca, aldım çıktım. kadıköy'e motorla geçtim ve yukarıdaki manzarayı çektim. istanbul bugün çok güzel bir bahar yaşadı arkadaşlar. ramazan dolayısıyla havayı bir içeceğe benzetemeyeceğim, ama hafif, tatlı ve neşeliydi diyeceğim.
kadıköy'den nautilus'a gittim, acıbadem'deki alışveriş merkezi. orada gezinip birşeyler yedim, yerleştirilmiş üç ineği gördüm, ikisinin resmini çektim (biri dalgıç-nautilus simgesine uygun- biri tepesinde balon taşıyor, balonda mööögaz reklamı var) , hayatımda hiç bu kadar boş görmediğim carrefour'da alışveriş yaptım (iftar sonrası saatler-herkese tavsiye edilir-bilimkurgu filmi gibiydi orayı böyle görmek). dönüşte eve az bir yol kala, bindiğim arabanın arka lastiği patladı. ben o sırada eylül dolunayına bakmaktaydım. bugün ekmekçikız yazmış, eylül dolunayı yılın en parlak dolunayı imiş. tam ona hak veriyordum ki lastik indi yerlere. jant üzerinde eve geldim. oysa size hakem hikayemi yazacaktım, bunlar oldu.
bu arada maliye vergi gelirlerindeki ani düşüşten sonra, 2008'de fiş toplama yükümlülüğünü yeniden getirmeyi düşünüyormuş. buna gülünür işte.

işte bu dalgıç inek. denizaltı dekoru nasıl ama :))

bu işte balonlu ineğin önden görünüşü, üzerine hep Türkiye ile ilgili şeyler çizilmiş.

bu da balonlu hali, mööögaz. alışveriş merkezinin en geniş tavanlı yerinde.

balonlunun yandna görünüşü, üzerindeki illüstrasyonlar çok eğlenceli ve güzel. sanırım resimlerin üzerine tıklarsanız koccaman görebilirsiniz.