.

.

8 Ocak 2008 Salı

Auster, duman ve gerçek hikayeler


dün gece SMOKE filmini izledim, yıllar önce izlediğimde de beğenmiştim ama o kadar da iz bırakmamıştı bende, herhalde bu kadar Auster okumamış olduğumdan. Paul Auster'in senaryosu, filmde yer alan karakterlerin ismini taşıyan beş bölümden oluşuyor. öyle çok aksiyonu olmayan, küçük detaylarla örülmüş, Auster'in dantel gibi işlediği insani hikayeler anlatan güzel bir film.

Mayıs 1999'da National Public Radio yapımcıları Paul Auster'i arıyorlar ve ona hikayeler okuyacağı bir program yapma teklifi getiriyorlar. O ise yazmakla çok meşgul olduğunu düşünerek teklife pek sıcak bakmıyor önce, akşam yemeğinde gene kendisi gibi yazar olan eşi Siri'ye anlatıyor öneriyi ve eşinin aklına ilginç bir fikir geliyor: "dinleyicilerin sana kendi hayatlarından gerçek yaşanmış hikayeler yollamasını isteyebilirsin" diyor, "bu hikayelerden de ilgi çekici olanlarını programda okuyabilirsin". bu fikir Auster'in de aklına yatıyor ve National Story Project bu şekilde başlıyor, kısa zamanda dörtbine yakın hikaye geliyor programa (yoksa yağıyor mu demeliydim). ve Auster bunları tek tek inceleyip seçerek programında sesli olarak okuyor. aralarında öyle ilginçleri var ki, bu hikayelerin radyoda okunmakla kısıtlı kalmaması için, kendisine gönderilen bu hikayelerden seçtiklerini "True Tales of American Life" adıyla kitaplaştırıyor. kitapta "hiçbirşey hayat kadar şaşırtıcı olamaz" sözünü doğrulayan, farklı başlıklar altında toplanmış, irili ufaklı 180 tane hikaye var. şimdi bu kitabı okuyorum. geçen hafta da yeni yıla özel hediye paketi ambalajıyla yayınlanan "Auggie Wren'in Noel Hikayesi"ni okumuştum (ki Smoke filmini görenler, filmin sonundaHarvey Keitel'in Wiiliam Hurt'a anlattığı hikayeyi ve filmin sonunda isimler akarken arka planda oynayan siyah-beyaz hikayeyi anımsayacaktır). Auster okumak iyi geliyor insana, deneyin hak vereceksiniz.


Ah bir de küçük hikaye vardı filmde, onu anlatmak isterim size. Sir Raleigh İngiltere'ye tütünü getiren adam. zaman, 1. Elizabeth'in kraliçe olduğu dönemler yani 1600 yılları. Sir Raleigh ile kraliçe çok yakınlar, birlikte oturmuş tütün içerlerken bir iddiaya giriyorlar. Sir Raleigh dumanın ağırlığını ölçebileceğini söylüyor, kraliçe ise bunun mümkün olmadığını. Sir Raleigh gülümsüyor ve cebinden bir puro çıkartıyor, önce bunu terazide tartıyor. sonra keyifle tüttürüyor purosunu, külleri de terazinin kefesine silkeliyor. derken puro bitince izmariti de kefeye koyup tartıyor. "aradaki fark dumandır" diyor.


bu arada bana True Tales of American Life kitabından bahseden sevgili Vladimir'e teşekkürler.

Meraklısına Not: Mayıs 2007'de sevgili Rehavi de bu filme ilşkin bir yazı yazmış, buradan okuyabilirsiniz. Auster'in "Brooklyn Çılgınlıkları" kitabı üzerine bendenizin yazdığı yazı da burada. yukarıdaki fotografı bulduğum site "duman fotograflama" üzerine çalışan bir bloggerın, www.lumendipity.com/blog/ adresinde, ilginizi çekebilir.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

sahi vakti zamanında yazmıştım di mi öyle bi yazı.
gene olsa gene seyrederim. izlemeli,izletirmeli. on numara bi yapım.

M.M.K. dedi ki...

Ben nasıl yetişeceğim bu kadar kitaba... Öyle güzel anlatıyorsun ki işi gücü bırakıp hemen onu okuyasım geliyor! Camkent üçlemesinden sonra epey bir ara vermiştim Auster okumaya. Sonra Yazı Odasında Yolculuklar'la yeniden kesişti yolum. Lezzetli bir kitap o da. Önerilir.

Vladimir dedi ki...

True Tales of American Lİfe ı ciddiye alan bir tek sen çıktın sonunda, kime desem oralı olmadı, dört yıldır dilimde tüy bitti oysa..

Okuyor olmana sevindim.

"Lake WObegon Days" diyorum Garrison Keillor diyorum. Keşfetmeye değer. ;)

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, film de kitap da ilgimi çekti, çoklusundan teşekkürler:))

Vladimir, kitabı okumadım ama Keillor'ın sesinden, birbirinden ilginç karakterli hikayeleri BBC Radio 4'da dinledim:)) Gene olsa gene dinlerim:)))

Vladimir dedi ki...

Sem BBC de yayınlanıyor mu?. Çok iyi.. İnternet üzerinden "A praire home companion" "radio" diye aranırsa, pazar günleri türkiye saati ile 17:00 - 19:00 arası yayına devam ediyor ve radyonun sitesinden eski programları indirmek mümkün. Çok eski programlar yayınlanmıyor sadece. Onların da bir setini ben kaset olarak 7-8 sene önce amazondan almıştım.

George Bush ile ilgili inanılmaz esprileri hala var. Canlı müzikler olağanüstü.

Bir de Robert Altman bu radyo programı ile ilgili bir film yaptı geçen sene. Tabi Türkiye ye uğramadı. Fena değil, programın ruhunu yakalamış ama "ölüm meleği" karakteri biraz zorlama olmuş.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Auster, bu tuhaf dünyanın nasıl da normal olduğunu ya da şu sıradan dünyanın insanı nasıl da uçurabildiğini anlatıyor, anlatıyor...
İyi ki de anlatıyor.:))