.

.

4 Mayıs 2010 Salı

telafi


Amaaaaan ne haftasonuydu! uzun zamandır bu kadar üstüste bu kadar uykusuz kalıp bunca eğlenmemiştim. önce bir sürpriz doğumgünü partisi, ki içinde sevgili eşimin çağırdığı tulum sanatçısı da var, horon bilmeyen insanların da kalkıp horon yapmaya çalışmaları da var, bol bol kahkaha ve neşe var. ardından haftasonu için İzmir'e gitmek var, İzmir'de canım arkadaşım Liz var, hafif rüzgarlı bir hava var ama güneşli, çok yemekler ve gülmekler var. pazar gecesi geri dönüşte de rötarlar var, uykusuzluk var, Sunexpress'e okumaklar var. dün, üstelik de ayın ilk günü, nasıl yorgundum. bir ara ekrana bakarken başım küt diye önüme düşüp horlayarak uyumaya başlayacağımı sandım. ama düşürmedim başımı! eve gider gitmez uyuyakaldım, o ayrı. hala mutluyum, önemli olan bu.
ben şimdi çok uzun ara verdim ya, ne kadar olmasa bir tutukluk oluşuyor insanda, hem bir mahcubiyet. bunca zaman o kadar çok şey oldu ki, yazmaya kalksam yazamam, kaldı ki siz okuyasınız. o yüzden yeri geldikçe ufak başlıklarla gideyim diyorum. hayatımdaki en büyük değişiklik evlenmiş olmam! Temmuz ayında size daha önce anlatmış olduğum lisedeki ilk aşkımla evlendik. bu evlilik ile beraber benim 12 yaşında çok yakışıklı bir de oğlum oldu. bir taşla iki kuş! çok şanslı hissediyorum kendimi.
Evlilikten sonraki ikinci en büyük değişiklik işyerimde oldu. aynı yerde çalışıyorum ama genel müdürlükten şubeye atandım. şubeciliği her zaman daha çok severim, üstelik evime çok yakın. hatta yürüyerek gidip geliyorum. İstanbul şartlarında inanılmaz bir lüksüm oldu yani anlayacağınız. yolda harcamadığım vakti kışın uyuyarak değerlendirdim. yaz gelince farklı değerlendirmek isityorum çünkü hayatımdan yol, vapurlar ve otobüsler çıkınca ben eski hızımda kitap okuyamaz oldum. bu durumdan rahatsızım açıkçası. zaten bir saat olan öğle tatilini de yemek mekanı açısından pek şanslı olmayan bir bölgede olduğumuz için işyerine yemek söyleyerek geçirdiğimizden, çantama hevesle attığım kitaplar benimle gezmekten başka bişey yapamıyorlar. geri kalıyor akşam eve gidince ve yatmadan önce'ler. akşam eve gidince tamam, bunu yapıyorum. ama yatmadan önce'ler bölümünde problem var. neyse, bulacağız bir çaresini. yaz geliyor, günler daha uzun ve aydınlık; sırf bu bile neşelenmeye yeter.
ben gene sonbahar-kış döneminde yaratıcılık seminerlerine katıldım, eski arkadaşlar hatırlar, İstanbul Oyuncak Müzesi'nde sevgili Akgün Akova önderliğinde. bu dönem biraz daha ileri giderek, projeler alarak sunumlar yaparak çok eğlenceli ve ufuk açıcı zamanlar geçirdik. Nisan sonu yaz tatiline girdik ama şimdi de maille yazı çalışmaları yapıyoruz. bomba bir projemiz var ama onu sonra anlatırım.
evet, kitap okuyamıyorum dedim ama diğer sanat faaliyetlerine devam ettim. Gerçi artık sezon sona erdi sayılır, mevsimidir. Süreyya'da en son Bahar Konseri'ni izledim. İstanbul Devlet Opera Orkestrasının Star Wars melodisiyle başladığı bu konser gerçekten çok eğlenceliydi. Tiyatroya gelince, Nisan sonunda Oyun Atölyesi'nde "7 Şekspır" müzikalini izledim. Tiyatroyu seven herkesin bu oyunu izlemesini çok isterim. Haluk Bilginer ve soykarılara bayılacaksınız! zaten şu Haluk beyin ne enerjisi var kardeşim, gözlerinde ateşler yanıyor! onu sahnede izlemek büyük bir şans ve zevk. bu sezonun bence en iyi oyunlarından biriydi, fırsatınız olursa kaçırmayın diyorum.
Bugün Pera Müzesinde Botero sergisi açılıyor! sanırım Temmuz'a kadar. 2007'de yine Türkiye'ye gelmişti Botero, yeni sergi haberini görünce anımsadım, sonra girip buraya baktım ki işte burada. gitmek, görmek gerek.
Şimdilik bu kadar. okuduklarımı da sonra anlatırım.

8 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Gülçinciğim,
Ne güzel haberler bunlar, ne güzel!
Çok sevindim, tebrik ederim!
:))

Not:
Artık senden umudu kesmiştim, yazmıyacaksın sanıyordum, tekrar seni okumak ne güzel.
:)

Öykücü dedi ki...

İlk paragrafta eşim kelimesini gördüm bir an inanamadım:) Yani ara verilir verilir de bu kadar mı olur:))

E ben evlendim dedin ve bitti mi:) Ayrıntı istiyoruz sayın yazar:))

Çok mutlu olun:) Çooook öptüm.

Sevgiler..

miso dedi ki...

Hoşgeldin, Gülçincim :)) Ne güzel haberlerle gelmişsin :) Hayırlı olsun, mutluluk olsun. 12 yaşında muhteşem adam da ne güzel bir sürpriz olmuş:)

marruu

SERAP dedi ki...

Nolur,nolur,nolur....Daha çok yaz....

Bu arada tebrikler:)

egemavisi dedi ki...

Tebrikler ve mutluluklar. Ayrıca tekrar hoşgeldiniz. Yazılarınızı bekliyoruz.

cinar dedi ki...

evli olduğunu bilmiyordum diyecektim ki o arada evlenmişsin meğer :) Çok tebrik ederim. Hem de lise aşkınla :) Ömür boyu mutluluklar dilerim.
Yeni işin için de hayırlı olsun. İstanbul'da işe yürüyerek gitmek hakikaten bir lüks.
Bir sürü "sanat" da sıkıştırmışsın araya ya, vallahi bravo.
çok öptüm :)

neo dedi ki...

efenim geç de olsa tebrik etmek isterim, saadet dolu uzuun bir hayat diliyorum size. bu uzun sessizliğin arkasından böyle güzel haberlerle dönmen ne hoş :)

7.oda dedi ki...

ben de ilk paragrafta "eşim" kelimesini görünce, kesin kaçırdım evlendiğin haberini diyre düşünerek, yazını yarım bırakıp eski yazılarını taradım :) ben sürekli değil arada girip toplu okuyan takipçinim de :))

çok sevindim yahu..
içim de yüzüm de gülümsedi..
bir taşla iki kuş olayı da çok hoş olmuş :)
bir çocuğun gelişiminde katkın olacak, bu dünyanın en güzel şeyi.

tebrik ediyorum.. ve bütün hayatınız umduğunuzdan çok çok daha güzel geçer umarım :)

sevgiler.