.

.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Topkapı'dan Ruslar gitmiş, Japonlar gelmiş!

Tam Botero’nun dün Pera Müzesi’nde açılan sergisini düşünürken, Japon Sanatının 5 Bin Yılı isimli bir serginin de açıldığını okudum nette. 28 Mayıs'a kadar Topkapı Sarayı Has Odalarda olacakmış sergi. Yıllardır İstanbul’da yaşamama rağmen, şehrin hiç mi hiç hak etmediği halde ihmal ettiğim köşelerinden Topkapı Sarayı’na Nisan ayında 2 kez gittim. Has Odalarda Kremlin Hazineleri sergisi vardı, demek o bitince Japonlar gelmiş. Bu arada Kremlin Hazineleri sergisini gezmeye gidince öğrendiğim kadarıyla, Mayıs ayında da Kremlin Sarayı’nda bir Topkapı Sarayı Sergisi açılacakmış; Moskova’ya yolu düşeceklerin haberi olsun.



Topkapı Sarayı gerçekten keyifli bir mekan olmuş. Sarayın bahçesinde “Müzenin Kahvesi” açılmış bir kere. Saray bahçesindeki asırlık ağaçlara bakarken Türk kahvenizi yudumlayabilir, dünyanın dört bir yanından gelmiş turistlerle yanyana ayaklarınızı uzatıp güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Gerçi kahve plastik bardakta ama olsun, orada olup da yüzyıllar öncesini düşlemek herşeye değer.



Sarayın bahçesine girerken 1, içinde de 2 tane Müze Dükkanı var. Bilkent’le DÖSİM birleşip Biltur isimli bir şirket kurmuşlar, dükkanların işletmesi onlarda. Bir çoğu sadece Müze dükkanı için üretilen, el yapımı son derece modern ve baştan çıkarıcı objeler, İstanbul ve Osmanlılar hakkında yayınlanmış Türkçe ve İngilizce bir sürü kitap, çiniler, takılar, çantalar, yastıklar, ikonalar, sabunlar, mumlar, eşarplar.. Tek eksikleri bence internetten satışının olmayışı. Orjinal bir hediye arayanların aklında olsun. Hele yurtdışında birilerine verilecekse benzersiz bir hediye alternatifi.



Demek ki Mayıs'ta gene Topkapı'ya uzanmak gerekiyor. Ne güzel. Size hemen şipşak bir gezi planı; Kadıköy'den gidilecekse mutlaka vapurla geçiş, tramvayla Sultanahmet'e çıkış, önce Ayasofya'ya giriş ve 20 yıl sonra sökülen iskelelerden sonra ortaya çıkan melekleri ziyaret, ardından Topkapı Sarayı'na yürürken gördüğünüz Padişah Türbeleri Müzesi'ne giriş, küçücük ve gözden kaçması muhtemel bu mekandan sonra Topkapı Sarayına yürüyüş, Aya İrini'yi geçtikten sonra yürüdüğünüz o güzel yolun sağ tarafında ilk Müze dükkanı var, dönüşte değil de girerken uğramanız daha iyi, ardından Saraya giriş, soluklanmak için Müze Kahvesi. Yanınızda bir kitap varsa, bahçede daha uzun zaman geçirebilirsiniz. Ama bana kalırsa Kutsal Emanetler ve Topkapı Sarayı Hazine Daireleri her zaman bir gezilmeyi hak ediyor. Ah, uğramışken benim için Kaşıkçı Elması'na da bir selam çakın.





Meraklısına Not: 1699 yılında İstanbul'da Eğrikapı çöplüğünde dolaşan bir baldırı çıplak taşı bulur ve bir kaşıkçıya satar. Kaşıkçı götürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçeye satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. 4. Mehmet(Avcı Mehmet) bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayun'a getirtir ve elmastraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 86 karatlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur. Kaşıkçı Elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırmaktadır. Çoook güzeldir ve bakılmaya doyulmamaktadır.



Meraklısına 2. Not: TC vatandaşları için, yanınızda nüfus kağıdınız varsa iki dakikada çıkarılan ve 20 TL'ye malolan Müze Kart, size bir yıl boyunca tüm Türkiye'de Kültür Bakanlığı'na bağlı müzelere sınırsız ve ücretsiz giriş hakkı veriyor --bazı özel bölümler hariç. Topkapı'da Harem DAiresi ilave 15 TL karşılığı gezilebiliyor örneğin-- . Misal Ayasofya'nın giriş ücreti 20 TL, Topkapı 10 TL, İstanbul Arkeoloji 10 TL. Müze Kart aldığınız takdirde, giriş için sıra da beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Cüzdanımda gururla taşıyorum!



Meraklıya 3. Not: Kendi çektiğim fotografları ancak haftasonunda yükleyebileceğim, şimdilik idare edin :) Tüm bahçe lalelerle doluydu, şimdi nasıldır bilmem.

Hiç yorum yok: