.

.

11 Mart 2013 Pazartesi

bugün de böyle

Eski yazılarımı okudum şimdi, yarısına kadar herhalde. o ne yol maceralarıymış arkadaş :) unutmuşum çoğunu. okuyunca ben bile bir hoş oldum. ki hepsi doğru. yorumlarda eski dostlara rastladım, gene bi hoş oldum. tam da bugün sevgili Özen Yula'nın şu güzel yazısına rast gelmişken, cuk diye oturdu valla içime.

Marmara, karabatakların huzurla gezindikleri, yiyip içip daldıkları bir deniz. Hepimizin hayatında bu karabataklardan ne kadar çok var! Kaybolurlar hayatımızın bir yerinde. Dalıp giderler dünyanın, hayatın bir yerlerine. İçten içe emniyette olduklarını düşünürüz, olmalarını isteriz. Ama ya daldıkları derinlerden çıkamazlarsa? Gene de çıkar, karnını doyururlar. Denizin tadını çıkarır ve hayattadırlar. Ama bir gün ya karanın ya da denizin bir yerlerinde yitip giderler. En yakın dostumuzdur, arkadaşımızdır, evladımızdır, anamız-babamızdır, sevgilimizdir, kardeşimizdir. Nette bakarız nerde diye. Gider. Derken bir gün biz de gideriz. İşte önce onlar için, hayatın bütün karabatakları için birer kadeh kaldıralım denizlere, aya ya da has yakamoza. Sonra birkaç şarkı dinleyelim ve uzaklara bakalım sakince, “hayat” diyelim. Gülümseyelim. Ne de olsa her birimiz bir başkasının karabatağıyızdır bu dünyada!

evet, ya ne çok insan karabatak olmuş hayatımda ve ben ne çok insanın karabatağı olmuşum.. yaşamak böyle bir şey herhalde, yaş almaktan bahsediyorum. bir de bugün okuduğum bir İsmail Güzelsoy tiviti, diyor ki, "Yaşamanın tersi ölmek değildir, beklemektir." 

bugün hep bu ikisini düşündüm durdum. aklına tükürsünler bekleyenin!







5 yorum:

serpil dedi ki...

Çok güzelmiş karabatak yazısı, ne kadar doğru aslında di mi

gülçin dedi ki...

evet serpil ya, karabataklık bütün işimiz:)

Vladimir dedi ki...

Karabatak karabatak dememek lazım şu kuşlara aslında daha asil daha bir latince kokan başka bri isim bulmamız lazım.

Çok hüzünlü yazdın be gülçin. Hayat konusunda rahmetli Fecri Ebcioğlu'nun sözleri ne güzel bak: "elem acı ve keder bir günde hepsi geçer, haat dudaklarda mey eğlen oyna durma hey" geri kalanını bilemedim ama "lay lay lay lay lara la lay lay lara lalay laaay" dı sanırsam.

Bursa da karabatak var mıdır?

Bana şans dile. ELim ayağıma dolanmasın, Bursa paneller tarihine sakarlıklarımlan geçmiyeyim nolur.:)

gülçin dedi ki...

Phalacrocorax pygmaeus demek zor be Vladimir :) biz karabatak diyelim gene de.

eminim Bursa'nın gördüğü en iyi panelistlerden biri olmuşsundur:) maceralarını dinlemeyi dört gözle bekliyorum. panelin konusu başkaymış ne gam!

sevgiler.

Şule dedi ki...

Ah be Gülçin, sabah sabah benim de aklıma "bir çok giden, her biri memnun ki yerinden..." dizelerini getirdin...
Ben de bu arada karabatak gibi oldum, uzuun bir süredir bloga girmiyordum.
Açılışı seninle yaptım, haydi hayırlısı. :)