Dün en son bu merdivende kalmıştık, hatırlarsınız (hatırlarsınız değil mi, ey okuyucu!)
Bu merdivenleri ilk gördüğümüzde hepimiz aşağı yukarı aynı şeyi düşünmüştük, harap bir yer olmalı burası. Oldukça eski ve bakımsız. Merdiven dönüşüne bakılırsa, çatı katı olabilir. Merdiveni böyleyse odaları da muhtemelen bu derece haraptır.
Derken, bu merdivenlerin hikayesi ortaya çıktıkça, tahminlerimizin doğru olduğunu anlayacaktık. Ama bu kadarını hiçbirimiz beklemiyorduk.
Başlayalım:
1. Bu bina, Fransa'da Auvers-sur-Oise kasabasında yer alıyor (Israr etmeyin, telaffuz edemeyeceğim). Paris'e 27 km. uzaklıkta. Yani Paris'e gidildiğinde trenle günübirlik bir gezi yapılabilir, ya da bir haftasonu geçirilebilir. Anlatacağımız şeylere ilave olarak, bir de Yeşil Peri olarak adlandırılan sıvı bombayı andıran Absinth'in müzesi de bu kasabada. (Oralara giderseniz Monet'nin Giverny bahçeleri de çok yakında, haberiniz olsun).
2. Bu binanın şimdiki adı L'Auberge Ravoux. Cafe/restoran olarak hizmet veriyor. Otantik bir mekan. 1890'larda ismi Ravoux Inn olarak, otel olarak kullanılıyormuş.
3.Gördüğünüz merdiven binanın çatı katındaki 7 metrekarelik odaya çıkıyor. 1890 yılında kirası 3.5 frank/tam pansiyon. Odanın kiracısı ancak bu parayı ödeyebiliyor.
4.1890 yılından bu kadar bahsetmemizin bir nedeni var. Bu oda, içinde Temmuz 1890'da Van Gogh'un öldüğü oda. Van Gogh, hayatının son iki ayını bu kasabada, bu odada geçirdi ve son nefesini bu odada verdi. Mezarı da bu kasabadadır. Van Gogh'un öldüğü oda, eşyasız olarak, haftasonları hariç ziyarete açık. Giriş bedeli 6 Euro (bu parayı O asla ödeyemezdi diye düşünüyor insan).
Meraklısına Linkler:
-L'Auberge Ravoux sayfası burada (özellikle yeşil renkle işaretlenmiş bölümdeki kısa filmi de izlemeyi unutmayın)
-Van Gogh ve Auvers-sur-Oise günlerini, çok ayrıntılı bir şekilde öğrenmek ve o dönem yaptığı tablolar eşliğinde izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Sizden ricam, o resimleri bir de Auver-sur-Oise kasabasındaki manzaraların asıllarıyla karşılaştırmanız. Zaten kasabayı gezerken, Van Gogh'un o manzarayı resmederken durduğu noktalarda o tabloların bir örneğini içeren tabelaları da göreceksiniz. Bakın mesela, kasabanın tuhaf kilisesini o nasıl görmüş?
3 yorum:
Gülçinnn!
Yeniden yazmaya başlamışsın, ne güzel!
:))
Teşekkür ederim Ekmekçi Kız, sessiz ve derinden geri döndüm:)
Çok etkileyici ve ben böyle bir şey beklemiyor, bir öykü bekliyordum. Gerçek çıktı .. Güzel paylaşım.
Yorum Gönder