Nurdan geldi Bodrum'dan, emekli olunca Bodrum'a yerleşen arkadaşım. cumartesi gecesi bende kaldı. önce Özgü Namal'ı Durusucan ismiyle görünce dayanamayıp Benim Annem Bir Melek'i sonuna kadar izledik ve kızın herşeye rağmen mülakatta başarılı olmasına çok gülerek bundan sonra olacakları düşündük, ardından Slumdog Millionaire ile Milk filmlerini peşpeşe seyrettik, oldu saat gecenin üçü. az daha sıkıp Reader'ı da izleyelim dedik, cık, olmadı. Slumdog Millionaire çok güzel bir film; küçük çocuklara, hikayeye, kurguya, filmin en sonundaki tren istasyonundaki dans sahnesine de (Hintliler olur da dans etmeden olur mu) bayıldık. Milk de çok ilginç bir filmdi, 1970'li yıllarda eşcinsel hakları için mücadele edip San Fransisco belediye meclis üyesi olan Harvey Milk'in hayatı. Sean Penn oynamıyor döktürüyordu her zamanki gibi; ellerini oynatışı, karşısındakini dinlerken başını hafif yana eğişi, yürüyüşü, bir yerden çıkışı, sevinmesi; çok etkileyiciydi. filmin sonunda yaptığı konuşmada şöyle diyordu: "hepimize umut lazımdır, ama sadece umutla yaşanmaz, ama umut olmayan bir hayat da yaşamaya değmez. "(bu Obama'nın söylemi değil miydi diye düşündük) Aslında Slumdog Millionaire de bir umut öyküsü, kenar mahalleden (hem de Hindistan'da bir kenar mahalleden) çıkıp temiz kalmaya çalışmanın, bir aşka sahip çıkmanın öyküsü. Lütfen kaçırmayın.
Neyse, bu sabah henüz isleyemediğim bir törenle Oscar ödülleri dağıtıldı. Slumdog Millionaire, geceye hakkıyla damgasını vurdu, çok heyecanlandım bu filmin adını tam 8 ödülde görünce! Yardımcı oyuncularda da Penelope ile Heath Ledger cuk oturmuş seçimler. Benjamin Button'un makyajcısı her gün yaptığı 5 saatlik harika makyaja rağmen ödül alamasaydı çok üzülürdüm doğrusu. İşte liste:
KAZANANLAR:
EN İYİ FİLM Slumdog Millionaire
EN İYİ YÖNETMEN Video: Danny Boyle (Slumdog Millionaire)
EN İYİ KADIN OYUNCU Video: Kate Winslet (The Reader)
EN İYİ ERKEK OYUNCU Sean Penn (Milk)
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU Video: Penélope Cruz (Vicky Cristina Barcelona)
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU Video: Heath Ledger (The Dark Knight)
EN İYİ ÖZGÜN SENARYO Video: Dustin Lance Black (Milk)
EN İYİ UYARLAMA SENARYO Video: Simon Beaufoy (Slumdog Millionare)
EN İYİ ANİMASYON FİLM Video: Andrew Stanton (Wall-E)
EN İYİ KISA ANİMASYON FİLM Video: Kunio Kato (La Masion En Petit Cubes)
EN İYİ SANAT YÖNETMENİ Video: Donald Graham Burt (The Curious Case of Benjamin Button)
EN İYİ KOSTÜM Video: Michael O’Connor (The Duchess)
EN İYİ MAKYAJ Video: Greg Cannom (The Curious Case of Benjamin Button)
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ Video: Anthony Dod Mantle (Slumdog Millionaire)
EN İYİ KISA FİLM Video: Jochen Alexander Freydank (Spielzeugland)
EN İYİ BELGESEL VE KISA BELGESEL Video: James Marsh and Simon Chinn (Man On Wire) ve Megan Mylan (Smile Pinki)
EN İYİ GÖRSEL EFEKT Video: Eric Barba, Steve Preeg, Burt Dalton and Craig Barron (The Curious Case of Benjamin Button)
EN İYİ SES MONTAJI VE MİKSAJI Video: Richard King (The Dark Knight) ve Ian Tapp, Richard Pryke and Resul Pookutty (Slumdog Millionare)
EN İYİ KURGU Video: Chris Dickens (Slumdog Millionare)
EN İYİ FİLM MÜZİĞİ Video: A.R. Rahman (Slumdog Millionare)
EN İYİ ŞARKI Video: “O Saya” A.R. Rahman and Maya Arulpragasam (Slumdog Millionare) ÖZEL ÖDÜL Video: Jerry Lewis
EN İYİ YABANCI FİLM Yojiro Takita (Departures-Japonya)
8 yorum:
Gülçin'ciğim, kimlerin ödül alacağı konusunda ki tahminlerimin çoğu doğru çıktı biliyormusun. Bahis falan mı oynasaydım acaba dedim sabah sabah kendime:))
Slumdog Millionaire, Reader, Milk, ve Barcelona Barcelona filmlerinin hepsini de severek seyrettim. Onlar için sevinçliyim ama keşke bizim Üç Maymun da yarı yolda kalmasa ve en iyi yabancı film ödülünü alsaydı:(
Sevgiler
evet ya, hadi seneye bahis oynayalım :) üç maymun için ben de üzgünüm, hiç değilse sonuna kadar yarışsaydı. neyse, sonraki yıllarda daha iyilerimiz olur, gidişat bunu gösteriyor.
sevgiler.
sevgili Gülçin,
ben Benjamin Button'ı ve Doubt'ı izlemiştim oscar'ın içinde adı geçen filmlerden.. BB 'ın makyaj ödülü alması doğal.. diğer taraftan Doubt'ta Meryl Streep'in herzamanki inanılmaz oyun gücüne karşın ben de biraz antipati oluştu, nedendir bilmiyorum. Kadın 75 defa aday olup 35 tane filan ödül almış abi. Yeter yani.. Helal Penelope'ye.:)
Slumdog Millionaire ise 3-4 gün önce geldi.. Ancak izleyemedim. Sadece altyazı kontrolleri ve düzeltmeleri için şöyle bir baktığımda, en başında kim beş yüz milyarın heyecan sesi olan ding-donglarla çocuğun a) b) C) gibi alternatiflerinin sayıldığı girişi gördüm ve bayıldım doğrusu.. Belki bugün belki yarın izleyeceğim.
Bu arada çok sevdiğim bir film olduğu için (özellikle müziği ile) in Bruge'un aday olduğu en iyi senaryo dalında bir ödül almasını da isterdim laf aramızda.
sevgiler.
slumdog millionaire..
konu çok orjinal, yönetmen döktürmüş, çekimler ve geçişler harika ama ben oyunculukları beğenmedim hiç :( ve bu yüzden de bir türlü en iyi film ödülünü yakıştıramıyorum ..
sevgili abi,
ben slumdog'u beğeneceğini düşünüyorum. sahi ya, aklımda bişey var diyordum, ben brugges'i izleyemedim daha :(
sevgili yedi,
oyunculuklar derken? ben ufaklıklara bayıldım! sabahtan beri de filmin Hindistan'da nasıl eleştirildiğini, bir "sefalet pornografisi" olarak algılandığını ve Batı'nın bu kötü filmi nasıl beğendiğini anlamadıklarını okuyorum. enteresan geldi bana. Milk'i izledin mi?
Gülçin'ciğim, Abi’nin In Bruges konusunda ki keşkesine kesinlikle katılıyorum. Isledikleri bir cinayet sonrası patronlari tarafindan, Bruges sehrine gonderilen iki Ingiliz kiralik katilin öyküsünü cok carpici bir sekilde anlatan, Oscar’dan nasibini alamamış bu filmi izlemeni isterim. Senaryosu, müzikleri, oyunculuğu, mizahı ile kendini sevdirmiştir. Hatta Colin Farrell’i bile sevdirmiştir:))
Slumdog Millionaire hakkında çok güzel şeyler duydum hep. En kısa zamanda izlemek istiyorum, sevgiler
aslında Gülçin bu filmde ben neyi sevmediğimi tam olarak kelimelere dökememiştim, çırpınıp duruyordu içimde doğru tanımlayamadığım, beğenmeme sevmeme neden olan şeyler..
evet eğlenceli şeyler var.. mesela bok çukuruna atlaması gibi sevdiği artistten imza alabilmek için ufaklığın..
ufaklıklar güzel oynuyordu zaten.. ama sadece o kadar..
her neyse bugün vatan gazetesinden zülfü livanelinin okuduğum yazısı evet dedirtti bana.. işte buydu sevmeme nedenim. Livaneli kadar ağır düşünmesem de, pek çok şeye katılıyorum şu yazısında..
milk i henüz izlemedim ama çok merak ediyorum ne kısa zamanda izleyeceğim.. sean penn i zaten çok başarılı bulurum. bugüne kadar izlediğim her türlü filmde (benim adım sam den tut da, u dönüşüne kadar) çok beğenmiştim.
Yorum Gönder