Sevgili Öykücü mimlemiş beni, çanta içi ile ilgili uzun süredir dolaşan bir mim varmış meğerse. bana denk gelmedi, ama bu çanta içlerini kadın dergilerinde görmüştüm, hülya avşar'ın çantasının içi, fem güçlütürk'ün tatil bavulu, nil karaibrahimgil'in alışveriş listesi, gülben ergen'in olmazsa olmazları benzeri yazılar. benim çanta içi de meşhur olcak şimdi, yaşasın :)
bi kere benim bütün çantalarım büyüktür, içine mutlaka bir kitap, bir defter ve kocaman cüzdanım sığacak. çanta alışverişi yaparken bazen kendi çantamdaki kitabı çıkarır bakarım boyutuna, sığacak mı diye. çünkü efendim bu kocaman çantalar iyidir hoştur ama adamın omzunu da eğerler yani. bu nedenle arada minnacık çantalı kadınlara özenirim, içine cüzdanım bile sığmayacak çantalar ve sivri topuklarla tıngır tıngır saçlarını savurarak yürüyen kadınlar. var onlardan. ben değilim, benim herşeyim yanımda olacak kardeşim. neler mi mutlaka? işte resimdekiler en minimize hali. kitap, cüzdan, mentollü sigaram-çakmak (ama sosyal sorumluk gereği sigara size ve çevrenizdekilere zarar verir sloganını üste getirdim), restoran ve cafelerden toplanmış kibritler, ıslak mendiller (bu sefer az kalmış, genelde 4-5 tane olur), kırmızı kaplı defterim, kurşun kalemlerim, akbilim, bozuk para cüzdanım, kameram (kilim desenli bez çantasını taaa Guetamala'lardan Nurdan getirmişti), kağıt törpü (bendeniz sakar olduğumdan tırnağımı sağa sola takarım bol bol), rujlarım (hahay gören de ne kokoş sancak beni, bunların biri pembe, biri kahve tonu, diğeri de cancan kırmızı). bunların dışında bugünlerde Dot Tiyatrosunun oyun programını çantamda gezdiriyorum. ev anahtarımla cep telefonum da bunlara mutlaka katılır. bir de parfüm şişem olur, bugün nedense çıkmadı, işyerinde bıraktım herhalde. işte böyle bir çıfıt çarşısı çantam. bu dökümü yapınca kağıt mendil alayım yanıma diye düşündüm. öyle pek meşhur olacak bir hali de yokmuş çantamın ya. hem öykücü'nün tahmin ettiği gibi bir kurumuş gül de yok içinde (dağılmayacağını bilsem taşırdım o ayrı :)). mim dalgası gereği ben de topu eğer kabul ederse sevgili elektra'ya atıyorum, hocam sizin çantanızda neler var bakalım??
Not: Biri şu günlere yavaşlamasını söyler mi lütfen?
5 yorum:
Gülçin'ciğim, bu mim çok hoşuma gitti; hep merak etmişimdir güzel çantalarının içinde taşıdıklarını:))
Bir daha ki sefere kurumuş kırmızı gül de görmek isteriz:))
hay allah sevgili sem'cim, bu kadar çabuk okuyacağını bilseydim seni de mimlerdim, aklımdan geçmedi değil :))) ama sen gene de mimlemişim gibi yazsan da o çok özlediğimiz yazılarına dönsen nasıl olur??
sevgiler.
Çantanın içini gül harici bilmişim sayılır:)) Lokantalardan alınmış ıslak mendiller ve işte bir tiyatro programı(bilet demişim ben ama olsun).
Çok benzer içerikliymiş çantalarımız:)Kitap defter taşıyoruz:))
Çok teşekkür ederim:))
Sevgiler..
:) 'günler, yavaşlar mısınız lütfen.'
belki dinlerler sözümü.:)
Şehir farkı işte. Eskiden bende de paso, akbil neyin vardı :))
Yorum Gönder