.

.

6 Mart 2008 Perşembe

bu öğlen


bu öğlen gene 12.35'de Retro'daydım. vallahi vapur gibiyim, bana bakarak birisi saatini ayarlayabilir (Saatleri Ayarlama Enstitüsü/Tanpınar'a selam). AllahAllah, ne zaman bu kadar istikrar abidesi oldum hatırlayamıyorum. sanırım bu işimle ilgili. saat 12.30 olunca, turnikelerde kuşların kanat çırpışlarını andıran seslerle, kartlarımızı okutup kendimizi açık havaya atıyoruz. ben çıkınca, ilk adımda durup derin bir nefes alıyorum, sonra sağa dönüp hızlı hızlı yürüyorum. saat 13.30 civarında ise, hele dışarıda hava güzelse, turnikelerde ayağını bacağını sürükleyen bir sürü kişi görebilirsiniz, kiminin başı hala arkaya dönük turnikeden geçerken, dışarıda kalanlarda aklı kalanlar. nerde olursan ol, nereye saklanırsan saklan kardeşim, hayat dışarıda devam ediyor işte.


(size samimi bir itiraf: kaç öğlendir yemeğin yanında bir içki içmek istiyorum, ama görev başında içmem hahaha)


ışıklı örgü şişleri haberini dün görünce sevgili endişeli peri ile neolitik hanıma mail attım. sevgili peri "korku filmi karesi olur sanki bundan. gece, yalnız olduğunuzu sandığınız bir anda, odaya giriyorsunuz ki ışıklı şişleri ile babanneniz örgü örüyor :)" demiş. benim de gözümün önüne babaannem değil de Norman Bates'in annesi kılığındaki hali geliyor. takır takır örüyor, benim onu farkettiğimi görünce başını kaldırıp bana bakıyor, öyle buz gibi, şişlerin ışığında gözlerini görüyorum, brrrr. güpegündüz bir Nişantaşı kafesinde öğle yemeği üstüne çayını yudumlayan kızıl saçlı kadının önündeki deftere bu korku cümlesini yazdığını kimsenin tahmin edemeyeceğini düşününce gülümsüyorum (şimdi de Orhan Veli'ye selam: Sokakta giderken kendi kendime/ Gülümsediğimin farkına vardığım zaman/ Beni deli zannedeceklerini düşünüp/ Gülümsüyorum.)


sabah motorda yanımda oturan adam, dudaklarını kıpırdatarak sararmış sayfalı küçük bir kitap okuyordu. yanımda birini birşey okurken görür de ne olduğunu anlamazsam hasta olurum. mavi kapaklı, kapağın sağ üst köşesine keçeli kalemle bir numara yazılmıştı, herhalde bir kütüphane kitabıydı. adam, elindeki kalın kitap ayracını öyle tutmuştu ki, eğildim filan ama, yok göremedim kitabın adını. öbür tarafımda oturan kadının okuduğu gazetede de "erkeğin kalbinin hala midesinde" olduğu haberi vardı, bu iyi haber işte :) bazı şeylerin değişmemesi iyidir.

11 yorum:

Vladimir dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
gülçin dedi ki...

aaa niye telaşlandın ayol, içmem içmem. yoksa sen mi içtin??

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

ya ne kadar dogal icten ben gibi biz gibi yaziyorsun..
vladimiri elestiremeyecegim panigi icin..
empati bu olsa gerek:)))

Goddess Artemis dedi ki...

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, hayatımda istikrar abidesi olan insanların özel bir yeri vardır benim için:)

Çay içerken düşündüklerine bakıyorum da, içsen neler yazarsın, düşünemiyorum bile. Deneme olsun, Vladimir'i dinleme, bu öğlen bir kadeh atıver bakalım neler döktüreceksin sonra. Yarasın:))

Ori dedi ki...

Gülçin, bugün bir şeyler yazmamışsın!!! Yoksa, Sem'i dinleyip içtin mi?
Bak Sem, gördün mü yaptığını?
Umarım bugün kendine gelirsin Gülçin:))

Moonish (moonsun) dedi ki...

8 Mart Dunya Kadinlar Gunu’nun kutlu olsun sevgili Gulcin :)
Haklisin erkekler hakkinda bir seylerin degismemesi iyidir hep, takip edilmeleri zor oluyor :))
Ben de birini kitap okurken gorursem kitabin adini ogrenmezsem catlarim, ben bazen dayanamayip soruyorum bile :)) Kucak dolusu sevgiler birakiyorum sana :)

miso dedi ki...

Gülçincim
Vladimir'in yakarması ve senin işkillenmiş cevabın çok komik olmuş. Ne yazacağımı unutturdu bana. Azıcık içsen? O da mı hata yaptırır? heheh

marruu

elektra dedi ki...

:) yok yok bu retro'ya bir gün çat kapı uğrayacağım en sonunda ben. ama bir kadeh bir şey içeriz yahu:) n'olcek ki?
günaydın bu arada ve iyi haftalar...

Vladimir dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
gülçin dedi ki...

sevgili gulteien,
evet sanırım bir empati durumu var :))

sevgili artemis,
senin de -artık geçmiş ama iyi gün geçmez:)- kadınlar günün kutlu olsun.

sevgili sem,
ben gene de atmayayım, ne olur ne olmaz :)) ama bir akşam içtiğimde yazayım aklımda olsun:))

sevgili ori,
yok yok yapmadım öyle bişey merak etmeyin :)

sevgili moonsun,
senin de -artık geçmiş- kadınlar günün kutlu olsun,kucak dolusu sevgiler :)

sevgili miso,
her gün oturduğum masa barın karşısında ve şimdi kocaman bir jack daniels şişesi getirip koydular barın üstüne, sanırım ondan oldu :)) az maz boşver ben gene edepli takılayım anacığım.

sevgili elektra,
her zaman beklerim, geiyorum de yeter :))

sevgili vladimir,
allahtan akreditifleri ben açmıyorum yoksa senin bu dediklerini okuduktan sonra sağlam kafayla bile hata yapabilirdim :)) ahh ahh havalar güzelleşiyor, kordonboyu sizi çağırıyordur da sen o yüzden benim dediklerimle bile sarhoş olmuş haldesindir, bilirim ben :))

sevgiler.