.

.

29 Şubat 2008 Cuma

Hindi Dustin'i takdimimdir

Sonunda ben de inandım artık suyunun çıktığına. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın “milli meselesi” erovizyon’dan bahsediyorum. Nasıl heyecanla beklerdik final gecelerini, bir okul müsameresine benzerdi, ama o zaman çok önemsemezdik, önemli olan “bizim” de onların arasına katılmış olmamızdı hehey! Türk'ün Batı'yla imtihanı, makus talihini yenebileceği bir yerdi orası, oy oy oy!



Bir de sonunda puanlamayı beklerdik yüreğimiz ağzımızda. Hala aklımda, “boyamuni, katrö pua, frans si pua”, ama maalesef, affedin, törki nah point. Gazeteler kare bulmaca gibi hangi ülke hangisine kaç puan vermiş işleyebilceğiniz tablolar verirdi hatırlar mısınız, ben onları bile işlerdim itiraf ediyorum (şimdi bunu yaptığım için ağlayabilirim yani o derece pişmanım). Biz Yunanistan’a puan vermezdik, onlar bize. Herşeyde olduğu gibi bu yarışmada da politika vardı canım, yoksa şarkımız muhteşemdi yani, ama olmadı işte ne yapalım söylemleri. Her sene aklı başında müzik adamlarımız çıkar derlerdi bu kadar tantanaya gerek yoook, bu ikinci sınıf bir yarışmaaaa, bizim kendimizi ispat edeceğimiz bir plato değildir vs. vs. Sanırım işe yaradı, sonraları nedense ilgi azaldı, Sertab’ın birinciliği tam da o dönemlere rastladı.



Şimdilerde seçilen sanatçılar gençlerin takip ettiği, popüler kişiler arasından. Bu yıl Mor ve Ötesi gidiyor diye Türk Rock camiası ikiye ayrıldı biliyorsunuz. Üstelik hazırladıkları şarkıya TRT yetkilileri “hmm güzel ama biraz Türk ezgileri katalım” demişler diye de üzüntülerini ifade etti diğer müzisyenler, “Mor ve Ötesi seçildiyse kendi tarzları bir şarkıyla giderler neden karışılıyor” diyerek, ki haklılar bence de. Zaten şarkının şu Türkçe mi olsun, İngilişçe mi tartışması da beni yıllardır epey germiş sanırım. Tamam şarkı Türkçe olsun deyince de içine “şey kitap şekerim” gibi ücibik ifadeler eklemenin şirinliğimizi artıracağı beklentisi içinde, gene de bilinçaltımızda bir aşağılık hissiyle, neyse toparlayamadım cümleyi, siz anladınız.



Asıl diyeceğim şu ki, geçmiş Erovizyonlarda 7 kere birincilik alan ve her zaman en iddialı ülkelerden olan İrlanda’yı bu yıl kim temsil edecek biliyor musunuz? Dustin isimli hindi şeklinde bir kukla!! İşte bu.


Evet, 1990’lardan beri İrlanda televizyonlarında boy gösteren bu hindi kuklanın, Dustin’s Daily News adlı bir şov programı da varmış. Sevilen bir karakter olmayı başaran Hindi Dustin, bu popülerliliğinden faydalanarak bugüne kadar 14 single ve 6 albüm yapmış. En son 2005 yılının Noel'inde albümü yayınlanan Dustin'in kullandığı Kuzey İrlanda aksanı ve politikaya olan ilgisi dikkat çekmekteymiş. 6 yarışmacının yarıştığı İrlanda ülke finalinde en çok oyu Dustin alınca, diğer yarışmacılardan İrlanda’nın bu yıl yarışmadan çekilmesi gerektiğini öne sürenler olmuş. Dustin Mayıs ayında Belgrad’da yapılacak ön elemelerde İrlanda adına “Irelande Douze Pointe-İrlanda Oniki Puan” adlı şarkıyı seslendirecekmiş. Ah Cesuryürek'lerin İrlanda'sı, Coni Logın’dan hindi kukla Dustin’e. Biz gene iyi yol gitmişiz, bu yılki şarkımızın adı Deli. Seneye öneriniz nedir?

Meraklısına Not: Dustin the Turkey ile ilgili, BBC’de yayınlanan yazıya buradan ve UK Telegraph’da yayınlanan yazıya buradan ulaşabilir; seslendireceği şarkıdaki performansını izlemek için ise burayı tıklayabilirsiniz.

3 yorum:

Sem dedi ki...

Gülçin’ciğim, kusura bakma ama bu yıl benim oyum Dustin the Hindi’ye gidecek gibi görünüyor:) O kadar birincilklerine rağmen, iyi dalga geçmişler Erovizyonla. Bono’nun deri pantalonunu, guiness birasını, 800 yıllık savaş ve mücadeleyi biz verdik, sizde 12 puanı bize verin diyorlar. Bir de Riverdance için özür dilemişler ya. Birinci olmasa da en çok ilgiyi çekecek kişilik gibi göründü bana. Keşke bizde Keloğlan’la falan katılsaydık. Sevgiler

miso dedi ki...

Gülçincim, turkey nah point ha? heheh. Diğer puanları da süper hatırlamışsın. Fransızca öğrenmiştik neredeyse. Franzöziş :)

marruu

gülçin dedi ki...

sevgili sem,
ben de onlardan acayip bir sahne şovu bekliyorum ama oy filan vermeyeceğim :)

sevgili miso,
çözmüştük valla üç dili de, hep saksı lakaplı bülent özveren'i hatırlarım bir de erovizyon deyince :))

sevgiler