.

.

3 Ocak 2008 Perşembe

yılın ilk karı


yılın ilk karı yağıyor. lapa lapa değil, hızlı hızlı uçuşuyor beyaz tanecikler, yerler ıslak, herhalde tutmaz bu gidişle. işyerinden öğle arası için çıktığında, penceresinden daha önce görmesine rağmen karın yağdığını, şaşırdı yeniden. oysa tam mevsimi. birden çocukça bir neşeye kapıldı, diliyle bir kaç tane kar tanesi yakalamak geldi içinden, ama işyerinin önünde olduğunu hatırlayıp vazgeçti. ah şu kalıplarımız. akşam eve giderken yaparım diye güldü, sanki akşam da böyle güzel yağacağının garantisi varmış gibi. hayatta ne çok şeyi telafisi olacakmış gibi ertelediğini, bir türlü verdiği kararları bile uygulayamadığını, hep aynı hatayı sanki yeniymişçesine nasıl yapmaya devam ettiğini düşündü, içi sıkıştı. 20 metre filan uzaklaşınca, gene de caddenin üstündeyken, koca şehrin valisinin konağının karşısında, valinin korumalarının kulübesini geçince, durdu, açtı kollarını, başını havaya kaldırdı, dilini dışarı çıkardı uçuşan kar tanecikleriyle dalga geçer gibi.
****
Meraklısına Not: Eski yazdığım bir şiirden iki dize buna tam uydu: "amaaan be, boşver herkes ne düşünürse düşünsün/zaten sen ne yaparsan herkes istediğini düşünür". bunun da üstüne size iki ilgili okuma parçası. biri Radikal'den, Perihan Mağden'in Sınır İhlalleri yazısı, biri de Behçet Necatigil'in Sevgilerde adlı şiiri. anafikiri bulunuz.

10 yorum:

Vladimir dedi ki...

Suyun bu hali hayli zamandır uzak kaldığım hallerindendir. Kar yağışını özlemişim be... Ama sokaklarda kar tanelerine karşı sergilediğin sevgi yüklü tutumu hiç yakıştıramadığımı da ayan beyan belli etmesem olmazdı. Allah tan buraları sıcak, kendimize mukayet oluyor kendi kendimize bir çeki düzen veriyoruz. Hoş esmese bunalmamız an meselesi, mesela.

Kar yağsa... İzmir'de.. Olmaz, olamaz...
:((

Kıskandım bak şimdi...

ABİ dedi ki...

linkler dahil okuduklarımın ana fikri; dilinle kar yakalamaya çalışmanın doğru bir fikir olup olmadığını soracak yeterli zeka da bir arkadaş bulamadın, aramadın yahut vakit olmadı..::))

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, kimmiş bu çılgın kız! İyi ki kar tanecikleriyle oynamayı ertelememiş:) Dışardaki soğuğa rağmen sıcacık bir yazı olmuş:) Sevgiler

M.M.K. dedi ki...

ne güzel! Ben de istiyorum o benyaz mucizeden! tadını çıkarın bol bol! Bence iyi yapmışsın Gülçin; ne derlerse desinler;)

Vladimir dedi ki...

Gülçin üşütürsün gel etme. Uyma şeytana. vardır bir hikmet

Talisman dedi ki...

Oooh en güzelini yapmış vallahi..
Sonuçta max 50 sene sonra hepimiz külüz.. ve max 100 sene sonra bizim de bu dünyada yaşadığımızı gösteren bir tane iz bile kalmayacak..
Karamsar ama fena bakış açısı değil, ne dersin ;)

miso dedi ki...

Ne güzel, ne güzel. Ama daha güzeli var: Kar tanelerini ağzıyla yakalamaya çalışmak. Kedi gibi. Nefissss.

marruu

Vladimir dedi ki...

yazıda cinsiyet belli olmamasına rağmen kişiyi kadın ve çoğunlukla da satırların yazarı gibi algılanıyor olması çok enteresan...

Bu bir deney mi?

hep dedi ki...

Fotoğraf çok güzel yaa...Sen mi çektun oni?

gülçin dedi ki...

sevgili vladimir,
yok yok, yağmaz izmir'e. yağmasın da. orası hayalimdeki gibi tropik bir cennet olarak kalsın gözümde.

sevgili abi,
vakit kısaydı, vaktim olmadı soracak :)

sevgili sem,
sağolasın. evet, iyi ki ertelememiş, çünkü akşam çıkışta yağmıyordu artık.

sevgili melih,
şimdi milyonlar verseler yok işte o an, gitti bitti. hem kime ne zararı var?

sevgili talis,
haklısın valla. zaten bu bütün kandimizi anlatma çabalarımız varolduğumuza tanık aramak değil mi?

sevgili miso,
hmmm kediler mi? hiç kar tutmaya çalışan kedi görmedim ama gözümün önüne geldi :)

sevgili vladimir tekrar,
öncelikle hayır üşütmedim :) sonra, evet cinsiyet yoktu, ilginç bir nokta.

sevgili hep,
maalesef ben çekmedim, bir haber sitesinde kimsesiz rastladım, alıverdim. sahibine selam olsun.

sevgiler