.

.

1 Ocak 2008 Salı

yeni yılın ilk sabahının gazetesi

yeni yılın ilk sabahında gazeteleri eline heyecanla aldı kız. kendi kendine doğrudan o sayfayı açmayacağım diye düşündü, sanki her günkü gibi okuyacağım, sırayla. ilk sayfaya göz gezdirdi, pek değişik bir şey yoktu. ikinci sayfaya geçti. aaaa buzda dans yarışması bitmiş (pazar gecesi olmuş bu olay ama geç saatte bittiği için bu muhteşem olay ancak salı günü gazetelerine yetişmiş), eski futbolcu İlhan Mansız kazanmış, Yasemin Hadivent 2. olmuş (ne biçim soyadı bu yahu, hadi leeen demek isteği uyandırıyor insanda), kız şiir gibi kayıyormuş aslında, ama İlhan da "kazanacağım parayı Böbrek Vakfına vakfedeceğim" demişmiş, acaba ondan mı kazanmışmış, bu alicenaplık oyları etkilemiş olabilirmiş (kiminse bu bol keseden atılan oylar, gerçi kendisi de yıllaaaar önce ilk popstar yarışmasında Firdevs'e oy atmıştı bir kere, finalde, kız kazansın diye, işe yaramamıştı, halbuki ciddi ciddi sıralamayı etkileyeceğini düşünmüştü attığı oyun, sanki kendi oyu bir değil de çok sayılacakmış gibi). bu haberin altında bir haber daha, popstar alaturka yarışması da o gece nihayete ermiş (şükürler olsun yarappim), harun kazanmış (hiç izlemedi), harun'a istanbul'da bir ev vermişler ama anahtarı Bülent Ersoy alıp sahne arkasına kaçmış (çocuk ruhlu kadın-adam), programın orman cinine benzeyen yapımcı-sunucusu da "ev alana yanında Bülent Ersoy'u da veriyoruz ama kendisi Armağan Uzun'la evli" deyince Bülent hanım saklandığı yerden çıkmış. ama hınzırlıkları bitmemiş, almış anahtarı bu sefer gayya kuyusu göğüslerinin arasına saklamış, Orhan baba çok utanarak çıkarıp oradan çocuğa vermiş (hayat işte, ah Orhan baba, nereden nereye, bu acayip anı canlı seyredemeyenler için fotografını da basmışlar kocaman). kız bunları post-modern bir oyunun parçası gibi okudukça, gözleri büyüyor. bu haberden sonra kahvesinden bir yudum almak zorunda kalıyor, başını sallıyor sağa sola, sayfayı çeviriyor, ekonomide yılın değerlendirmeleri, boy boy reklamlar, geçiniz geçiniz diyerek orta sayfaya geliyor. dünyada yılbaşı kutlamaları, ışıl ışıl dünya şehirlerinin göklerinde patlayan rengarenk havai fişeklerin fotografları, klasik yılbaşı gecesi yani. bir fotografın altına muhabir şöyle yazmış : Avustralyalılar, her zaman olduğu gibi dünyada 2008'e ilk girenler oldular. valla böyle yazıyor. sanki bu yeni yıla ilk girme işini onlar ayarlamışlar gibi. "hadi hadi sizi gidi avustralyalılar, gene torpille siz aldınız di mi yeni yıla ilk girme işini, bak bi daha olmasın, biz istesek var ya, biz hepinizden önce gireriz yeni yıla, hepinizden de öteye gideriz" der gibi. allah allah. geçiniz, sayfaları çeviriyor gene hızla, burada değil burada da yok, hışır hışır, ilanlar ilanlar, geç geç, ah işte burada. milli piyango yılbaşı çekilişi tam sıralı liste. sandalyesinde dikleşiyor, elinde işyerinde ortak parayla aldıkları ve kasaya kilitledikleri biletlerin fotokopileri ile kendi aldığı bileti var; gözünün önünde de bir hayal. hadi dürüst olalım, bir sürü hayal.

Önemli Not: bu hikayede sözü geçen kişiler, olaylar ve gazete gerçektir !!

2 yorum:

Öykücü dedi ki...

:)Harika bir ilk yazı.Bu yıl bereketli geçecek demektir bu:))

Bülent Ersoyun o devasa vücuduyla yaptıklarını gözmün önüne bile getiremiyorum.Orhan Gencebayın anahtarı aldığı sahneyi ise getirmeye çalışmıyorum bile.

Hep bu Osman Tanı kime benzetiyorum diyordum.Tabi ya orman cini.

Ellerine sağlık.

Sevgiler:))

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, ilk cümle pek tanıdık geldi nedense:))) Eğlenceli bir yazı olmuş, eline sağlık. Osman Tanı benzetmesi hakkaten süper olmuş:)

Peki sonra noldu? Hayalleri bir dahaki sefere mi kaldı?

Sevgiler