.

.

26 Ocak 2008 Cumartesi

ulak ibrahim gelecek

dün akşam sinemaya gittim, beni tanıyanlar Türk filmlerine verdiğim sonsuz krediyi bilirler. sonunda süper-hiper-über kahraman amerikalıların para ve kas gücüyle dünyayı kurtardıkları filmlerden çok sıkılıyorum. romantik komedileri de evde kadife koltuğumda oturarak seyretmek daha hoşuma gidiyor. bu yüzden, dün gösterime çıkan "ulak" benim için biçilmiş kaftan oldu.

Ulak filminin yönetmeni Çağan Irmak. bu popüler ismi, Asmalı Konak dizisinde yarattığı masalsı atmosferden, "Mustafa Hakkında Herşey" hakkındaki ilginç filminden ya da geçen senelerde gören herkesin gözlerini nemlendiren "Babam ve Oğlum"dan hatırlayacaksınız. sadece vcd/dvd olarak yayınlanan 7 bölümlük seri küçük korku hikayelerini de görmüş olabilirsiniz. Ulak, işte onun son filmi. geçen yıldan beri konusunu sır gibi sakladığı, yaz boyu Kilyos yakınlarına kurduğu köyde çekimlerini yaptığı film.

Önce ben filmi sevdim diye başlayacağım. bir kere, olmayan bir yerde, olmayan bir zamanda geçen fantastik bir masal olduğu için sinemamız adına özgün bir deneme. giysilerden oyuncuların rastıklı-dövmeli makyajları ve şıngırtılı harika gümüş takılarına, kurulan köydeki estetik mimariden kullanılan ışıklara kadar herşey ilginç. şiirsel görüntülerin arkasına yerleştiren müzikler de "Babam ve Oğlum"un ödüllü müziklerini yapan Evanthia Reboutsika imzalı. anlatılan masalı da çok sevdim, dinleyen kişi sayısı kadar cevabı olan bir soru soran bu masalı kesinlikle sizin kendinizin dinlemesi gerek. şimdiye dek filmle ilgili okuduğum eleştirilere göre, sinema eleştirmenleri filmin mesajını soyut buldukları ya da fazla simgesel olduğu için filmin biraz hayal kırıklığı olduğunu, "Babam ve Oğlum"un gişe başarısını yakalayamayacağını, seyircinin bu tip filmlere alışık olmadığından fazla izlenmeyeceğini söylüyorlar. göreceğiz diyorum, görün bakın ulak ibrahim gelecek, yüreğinizin karasını yüzünüze vuracak !

6 yorum:

Ori dedi ki...

Sevgili Gülçin, Türk filmlerinin bende de kredisi çoktur. Yarın Ulak'a gidip derin kuyusunu bir görelim bakalım:)

7.oda dedi ki...

ben de merak ettim şimdi, en kısa zamanda gideceğim :)

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, gittim, gördüm, Çetin Tekindor'un muhteşem sesinden fantastik bir masal dinledim ve sevdim. Teşekkürler.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Kusura bakmayın, benim de gönlüm Türk filmlerinden yana, ama, bu film için bu kadar iyimser değilim.

Film bittiğinde "eee, ne olmuş yani?" duygusu içindeydim.

Babam ve Oğlum'un kendiliğindenliği de, Mustafa Hakkında Herşey'in güzel anlatımı bu filmde uçmuş gitmiş.

Bir yönetmenin, çok sevilen, çok seyredilen filminden sonraki filminin hep riskli olduğunu biliyorum.
O nedenle bu gözboyamacı masal filmine rağmen, Çağan Irmak'ın bundan sonra ne yapacağını merakla bekliyorum.

gülçin dedi ki...

sevgili ori,
sen yazmadın ama fikrini.

sevgili 7.oda,
senin de görüşlerini merak ediyorum.

sevgili sem,
sevdiğine sevindim :)

sevgili ekmekçikız,
filmin sonunda ben de hoş oldum. ama her bölümün başında filancanın anlattığı, falancanın yaşadığı diyordu ya, son bölümün başında da saffet'in rivayetidir diyordu. bu yüzden rivayettir dedim, aldırmadım. herkes kendi rivayetinden sorumlu, değil mi ama:) çağan ırmak'ın küçük korku hikayelerini izlemiş miydin? onlar da çok başkadır mesela.

sevgiler

gülçin dedi ki...

arada kaynamasın istedim, bugünkü radikal'de filmle ilgili Çağan Irmak röportajı ve Hakan Dalmızrak'ın bir yazısı var, bir göz atmanızı öneririm.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=246103

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=246104

sevgiler