bir kaç gündür devam eden havanın güzelliği bugün yerini normal kış günlerine bıraktı, yani karanlık, yağışlı ve ayaz. kirli camlardan bakıyorum dışarıya, iç karartıcı. bir de üç-dört gündür çok acil bişeyler yetiştirmeye çalışıyoruz. mırıl mırıl müziğim çalıyor bilgisayarda, misal şu anda Thirteen Senses 'den "sixteen reasons to love you" çalıyor, sanki eski doris day şarkıları gibi, pek hoşuma gidiyor ama hala sebepleri öğrenemedim :) neyse, benim gibi içi kararanlar varsa, size Grimm Kardeşler'den bir bulmaca-masal, bakalım bulabilecek misiniz yanıtı??
Prenses gece odasında uyurken yüzüne değen bir solukla gözlerini açmış. Bir de bakmış ki, karşısında dünya yakışıklısı bir delikanlı. Masallarda öyküler uzamaz. Kızla delikanlı birbirlerine tutulmuşlar o anda. Sabaha kadar ayrılmamışlar. Gün doğmadan hemen önce delikanlı fırlayıp gitmiş. Ertesi gece de aynı şey olmuş. Delikanlı, karanlık basınca gelmiş, sabah olmadan kızın yanından ayrılmış. Nice geceler sonra gizini açıklamış: "Ben bir prensim. Büyücünün biri beni güle çevirdi. Şimdi sizin bahçenizdeki yüzlerce gülden biriyim. Sadece geceleri gerçek kimliğime bürünebiliyorum. Güneş doğmadan bahçenizdeki yerime dönmek zorundayım. Yoksa ölürüm." Prenses, bu büyünün bozulup bozulamayacağını sormuş. "Bozulabilir," demiş delikanlı. "Sabahleyin bahçeye inip güller arasında hangi gül olduğumu bir kerede bulabilirsen... Beni koparıp alacaksın. Ama benim yerime yanlışlıkla başka bir gül koparırsan, büyü sonsuza kadar bozulmaz, hep gül olarak kalırım." Güneş doğmadan gitmiş yine. Ortalık aydınlanınca prenses bahçeye inmiş. Güllere bakmış. Sonunda elini uzatıp bir gülü koparmış. Delikanlı, mutluluk içinde, karşısında belirmiş.
bulmaca sorumuz: Kız, delikanlının hangi gül olduğunu nasıl anlamış?
Meraklısına not: yazının başında yer alan tablo kanadalı çok hoş bir hanım olan jeanete jarville'e ait, işte burada onun sayfası var, incelemeye değer. ben çok sevdim, bakın en sağ yukarıya da barcelona-pencere önü resmini koydum.
11 yorum:
Gülçin'ciğim, cevabı bilirsem ödül falan var mı? Önce onu bileyim de:)))
Gül prens ,prensesi karşısında görünce heyecandan daha da kızarmış olabilir,eli ayağı (yani dikeni yaprağı) titremeye başlamış olabilir..Ya da prensesin burnu da benimki gibi iyi koku alıyorsa, kokusundan tanımış olabilir.
Bütün seçenekleri sıraladım galiba..Başka cevap hakkım yoksa,istediğim sorudan başlayabilir miyim:)Hem bence hata etmişler,öylesi daha iyiymiş,aşkları kısa sürede tükenmezdi hiç değilse..Ayrıca prensesteki şansa bak,bizi niye bi gece odamızda uyurken böyle yakışıklı bi prens öpmüyo ki:)))
Tamam sustum,yanıtı merakla bekliyorum,sevgiler.
Üstünde çiğ damlası olmayan gülü almıştır. Gece boyu prensesle kaldığı için çiğ damlası oluşmamıştır üstünde??
bayılıyorum senin şu araştırmacı ruhuna. Resimler bir harika, öyküler ve anlatımın da. Tez yazarken arada okumak ii geldi. Tabi yanıtı bulamamanın soru işareti de aklımda.. :)
prens gün doğmadan bahçeye dönmek zorundaysa ve gizlediği şeyi prensese açıklamışsa...
ve bu büyünün nasıl bozulacağını da söylemişse
prens+prenses gün doğmadan el ele bahçeye inmiş ve gün doğduğunda prens bir gül olarak prensesin elinde kalmış olabilirmi?
yoksa ben fena halde "yazdımmı"?
Googledan araştırdım:)Buradaki cevaplardan biri doğruymuş:)Ama kim söylemeyeceğim,Gülçin söylesin.
:)
sevgili sem,
bir dahakine ödüllü yaparız bulmaca işini anlaşıldı:))
sevgili hep,
haklısın aslında ne gerek vardı büyüyü bozmaya eğil mi? yok ama, insan illa kendi görmek istiyor :)) cevap seninkilerden biri değil maalesef.
sevgili talis,
cevabın doğru :) ödül olarak seni tiyatroya götüreyim mi?
sevgili melih,
kolaylıklar diliyorum, her zaman uğra :)
sevgili diagonel,
hoşgeldin :) yazdın ama güzel yazdın yahu. bir ara böyle biten ya da devam eden masallar da yazalım valla.
sevgili öykücü,
gugıl abide ne numaralar var değil mi? dünya küçüldü anacığım, artık gönül rahatlığıyla bir bulmaca bile soramıyor insan :))
sevgiler.
Hobaaaa hobaaaa bilmişiiimmm.. heheheh valla ben araştırmadım.. Vay bee bende prenses kafası var diycem herkeslereee.. Aha şımardım..
Götür beni tiyatroyaa ama parayı veriim ben gene.. Ödüllü bulmaca değildi ki.. Sonrakilere ödül koyarsın..
Öptüm..
O zaman tiyatroya beni götür:))
Yazı da resimler de harika. Ben biraz gecikmişim tabi okumakta ve yorumlamakta. Senin yazış tarzına, Talismanın prenses kafasına, öykücümün araştırmacı kişiliğine hayran kaldım :))
Hepinize sevgiler.
sevgili talis,
prenses ruhlu arkadaşım benim, tamam bu sefer de öyle olsun.
sevgili ori,
tamam seni de götürürüm, lafı mı olur.
sevgili çınar,
vallahi bu gönderiden aklımda benim de en çok talisle öykücü kaldı :))
sevgiler
Yorum Gönder