.

.

16 Ocak 2008 Çarşamba

daha küçük şeyler söyle


daha küçük şeyler söyle. hayat felsefesinden kaç, hayatın, olağan olayların, küçük durumların içinde dön, uç, hareket et. bir kuşu anlat sözgelimi. ama sadece bir tek kuşu. cam silen bir kadını, bir not defterini, yere düşmüş bir elli lirayı.. bu tür şeyleri çok yaza yaza, daha büyük şeyleri de daha iyi anlatma gücü kazanacaksın. bütün bir hayatı da anlat tabii, ama bir tek günü, bir tek dakikayı, bir bakışı anlatırsan daha da özlü bir şiir kıvamı yakalarsın.

cemal süreya'nın ırmak zileli'ye yazdığı bir mektuptan

Meraklısına not: yazıdaki fotograf arif aşçı'ya ait "istanbul panorama" sergisinden. nerede mi? eczacıbaşı sanal müze'de. çok dolu, çok keyifli bir site. vaktiniz olduğunda tıklayınız.

5 yorum:

ulku dedi ki...

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "otuzbeş yaş" şiiri vardır, bilirsin.

"Her mihnet kabulüm
Yeter ki gün eksilmesin penceremden" der ya biryerinde.
Nasıl kalbin ortadan yarılıp ikiye bölünmez? Ölümden duyulan korku iki cümleyle bu kadar güçlü nasıl anlatılabilir?

Cemal Süreya dostuna çok güzel yol göstermiş. Öyle iki cümle yaz ki sayfalar dolusu hayat felsefesinin yerini alsın. Bana göre edebiyatın en güç alanıdır şiir. Tüm şairlere
sonsuz saygılar.

İyi geceler Gülçin'ciğim.

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, okuyunca 'işte budur' dediğim, hemen bir çıkışını aldığım ve sürekli hatırlamam için çalışma masamda bulunduracağım, benim için bu çok anlamlı sözleri bizimle paylaştığın için çok teşekkür ediyorum. Arif Aşçı'nın fotoğrafının dinginliği yazıyı tamamlamış adeta.

Günlerimiz de, sözlerimiz de özlü bir şiir kıvamında geçsin diyorum.

Sevgiler

Ori dedi ki...

Fotoğraf çok güzel.
Cemal Süreya Irmak Zileli'ye ne güzel ışık tutmuş. Bak hala aydınlatıyor.

miso dedi ki...

Ne güzel yazmış, fotoğrafla da ne güzel uymuş :)

Gelebilirsem mutlaka aramak istiyorum.

marruu

gülçin dedi ki...

sevgili ülkü,
gerçekten şiir en zor edebiyat dalıdır, sunay da derdi ki: şiir, içindekilerden değil, dışında bıraktıklarından oluşur. bu lafı çok düşünmüştüm.

sevgili sem,
beğendiğine sevindim, bence de çok güzel bir öğüt.

sevgili ori,
sergi fotograflarının çoğunda hep böyle uyuyan öyküler gördüm. uyandırmaya kıyamadım :) diğerlerine baktın mı?

sevgili miso,
bekliyorum, kulağım seste :)

sevgiler