.

.

21 Kasım 2007 Çarşamba

istedum da istedum-ha bu nedur şimdi?

Bugün işyerinde bizim katın çay ocağına sigara içmeye gittim. Bizim işyerinde sefil sigara içicileri bu hain emellerine ancak kat boşlukları ve çay ocağı benzeri yerlerde ulaşabiliyorlar da. Kat boşluklarında sigara içmek düşünemeyeceğiniz kadar tehlikeli, çünkü hem garip bir hava dolaşımı var orada, hem de katın ortasındaki iki asansörün herhangi birisinden her an herhangi biri inebilir, kapı suratınıza çarpabilir, duman heyecandan genzine kaçabilir, ya da genel müdürü tesadüfen ilk görüşünüz dumanlar arasında olabilir. Bu nedenle hıngır hıngır bir çay makinasının arada fokurdayarak kaynadığı, bir tek bu makinanın durduğu düzlem ile lavabodan ibaret kibrit kutusu büyüklüğündeki çay ocağı daha uygun. Hem çay ocağında radyo da çalıyor bizim kat görevlileri, bulaşık bardakları yıkarken eğleniyorlarmış, öyle dediler. Amma dolaştırdım lafı yahu, diyeceğim o ki, sigara içmeye gittiydim ya ben paragrafın başında, işte o sırada çay ocağının radyosunda yanık yanık bir karadeniz türküsü çalmaktaydı. Hem yanık hem karadeniz nasıl oluyor diyeceksiniz, valla bunlar yeni karadeniz türküleri, bi nevi folk-pop (böyle bir deyim var mıydı ya, aslında Popüler Türk Halk Müziği de denebilir ya da fantaaaazi müziğin Fantastik Türk Halk Müziği dalı da). Ister istemez yöresel yerden yakaladı beni türkü, azıcık kulak kabarttım. Diyor ki:

Babasından istedum kızım küçüktür dedi
Anasından istedum çeyizi yoktur dedi
Ablasundan istedum sevenleri çok dedi
Kardaşundan istedum sana kız mız yok dedi

Allah Allah, aldı mı beni bir merak ne olacak bu çocuğun hali diye..

Amcasundan istedum benden sorulmaz dedi
Dayısundan istedum torum kıyılmaz dedi
Halasından istedum köyden ayrılmaz dedi
Teyzesunden istedum eşi bulunmaz dedi

Vah vah..a çocuk, kıza sorsan ya diye dövünüyorum ben radyo başında ama bizimki devam ediyor turlara:

Dedesunden istedim al da kaç oni dedi
Muhtaruna söyledim mühür vuramam dedi
Azasuna söyledim imza atamam dedi
Hocasuna söyledim nikâh kıyamam dedi

Eniştesune dedim ben kararsızum dedi
Yengesunden istedim ben tarafsızum dedi
Komşusuna söyledim burdan geçmeyun dedi
Fatma ablaya sordum ormana gitti dedi

Al işte kel oğlan keleş oğlan sen köyü dolaşıp önüne gelene sorarsan bu işi, kız alır başını gider tabii. Ben bu arada bi baktım sigara bitmiş ben radyo başında film izler gibi çakılmış duruyorum. Sanırım olayın sonunu siz de merak ettiniz :)

Belimde tabancayla düştüm yollara düştüm
Ormanın derininde sevdiğumle buluştum
Orman köyden uzağa, düşmeyelim tuzağa
Ormanın ortasında geldik kucak kucağa
O davrandı orağa, ben davrandım bıçağa
Allah saburlar versin de bu sevdalu uşağa

Hadi buyur. Böyle bitti. Ne bu şimdi? Arkası yarın olsa bilirim saatini gider dinlerim, ama türkü ayol bu. Aklıma takıldı mı şimdi bunların hali, ormanda karşı karşıya. Demek ki neymiş, sigara sağlığa zararlıymış (toplumsal bir mesaj da verdim hehehe).

Meraklısına not: böyle bir türkünün varlığına inan(a)mıyorsanız, lütfen burayu tıklayınız, ismail türüt'ü benim gibi sevmiyor olsanız bile komedi niyetine seyrediniz. klipte kolunun altında iki tavukla iki dirhem bi çekirdek kızı istemeye giderken başlıyor :) komik kız istemeler deyince zavallı vecihi'yi (şener şen) anmadan geçmek olmaz, o güzelim eski Türk filmlerine selam olsun.

4 yorum:

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, başlığı görünce 'ha bu nedur şimdi?'yi nasıl diyebileceğini canlandırdım gözümde ve bi güzel güldüm kendim kendime; iyi mi?:))

Sahi nedur o? Bende sevmem Türüt'ü. Bir sürü bahane bulduklarına göre onlar da pek sevmemiş:))

legrottaglie dedi ki...

italya'da artık parklarda da yasakmış sigara içmek.
türkü mü?
testere filmi gibim devam serisini bekliyorum sabırsızlıkla.

Adsız dedi ki...

Sevgili Gülçin,

Sabah sabah beni öyle bir güldürdün ki, Allah da seni ömür boyu güldürsün....

Sana diyeceğim şu ki, bu yazdıkların 50-60 tane olunca kitap haline getirip bastıralım, eminim ki, rahmetli Duygu Asena'nın "Kadının adı yok" kitabı kadar çok baskısı yapılır. Milletin gülmeye, ve de zıpır şeyler o kadar çok ki, böyle ince esprilere gülmeye çok ihtiyacı var. Bilirsin, ben Türkçe müzik sevmem, jazz ve klasik dinlerim ama, yazını okuduktan sonra "burayu" tıklayıp türküyü dinledim vallaha....Sevgiler.
Degree

Ori dedi ki...

Sayende türküyü dinlememe hiç gerek kalmadı:))
Yazın, klip yerine yayına bile konulabilir:)