.

.

28 Şubat 2015 Cumartesi

Güzel Harabeler


Elizabeth Taylor, dün yaşasaydı 83. doğumgününü kutlayacaktı. Dolabından çıkardığı kabarık kürklerinden birini giyecek, en pırıltılı mücevherini takmak için muhtemelen bir kararsızlık yaşayacaktı. Elinde bir şampanya kadehiyle resmini çekmek isteyen gazetecilere eski parlak günlerinde olduğu gibi önce nazlanacak, sonra başını arkaya atıp gülecekti.

Elizabeth Taylor'u anımsayınca geçen yıllarda okuduğum Güzel Harabeler isimli kitabı anımsadım. Şöyle not almışım:

Güzel Harabeler tam yaz romanı. 1962 yılında İtalya’da, haritalarda bile zor bulunan bir balıkçı kasabasında başlıyor hikaye. Bu  otelin sahibi ile bu otelde kalmaya gelen Amerikalı ismi duyulmamış ama çok havalı ve ölmek üzere olan bir taze  aktris, Kleopatra filminin İtalya’daki set maceraları, filmin Amerikalı anasının gözü prodüksiyon amiri, 2. Dünya Savaşı’ndan hayatının anlamını kaybederek çıkan ve bu anlamı bir gün tamamlayacağı kitabı ile içki şişeleri arasında bulmaya çalışan bir Amerikalı, balıkçı kasabasının birbirinden antika balıkçıları, Elizabeth Taylor ve Richard Burton hakkında zaman zaman eğlenceli, romantik ve genelde dokunaklı bir hikaye. Aradan elli yıl geçtikten sonra bütün düğümler günümüzde çözülüyor. Bütün güzel hayatlar harabeye, güzel harabelere döndükten sonra. Özellikle Lydia’nın yazdığı Solist adlı oyunla ilgili bölüm, Alvis’in kitabının tamamlanabilmiş tek bölümü “Cennetin Tebessümü” ve savaş sırasında ücra bir yıkıntıda bir Alman askerin yaptığı duvar resimlerinin anlatıldığı kısımlar çok etkileyici. Birbirine ustalıkla örülmüş, çok keyifli, okuma zevki veren bambaşka hikayeler sanki.

“-Bir yazar yüceliğe ulaşmak için dört şeye ihtiyaç duyar: Arzu, hüsran ve deniz.
-Üç etti ama.
-Hüsranı iki kere sayacaksın.”



Kitabın yazarı Jess Walter, 1965 doğumlu bir Amerikalı. bu kitap altıncı kitabı. Daha önce henüz dilimize kazandırılmamış olan Citizen Vince isimli kitabı ile 2005 yılında Edgar Allan Poe ödülünü kazanmış (onu da merak etmiyor değilim hani). Yazar, kitabın fikrinin ilk olarak 1997′de İtalya’ya yaptığı gezide, kitabın kapağını da süsleyen manzaralara sahip kıyı kasabaları dolaşırken oluştuğunu anlatmış bir söyleşisinde. O dönemlerde kansere yakalanan annesi de ona hasta bir aktris yaratma konusunda fikir vermiş. Kitabı tamamlaması tam 15 yıl sürmüş. Kitabın tipik bir Hollywood komedisi olmadığını ve karakterlere sadece ayna tuttuğunu söylüyor. Yazarın daha önce Körler Ülkesi ve Sıfır  isimli kitapları Siren Yayınları tarafından yayınlanmıştı.


Hiç yorum yok: