.

.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Karınca Kapanı

Lisenin son iki sınıfını okuduğum Mehmed Beyazıd Lisesi, Göztepe SSK Hastanesi'nin arka tarafında yer alır. İstanbul'u bilenler, Kadıköy yakasının merkezi bir yerinde olduğunu; o civarı bilenler ise minibüs caddesinin dibinde olmakla beraber Fikirtepe'ye olan yakınlığı ile bu lisenin pek de ahım şahım bir okul olmadığını, hatta civarın okullarından disiplin suçuyla sürgün gelen öğrencilerle Fikirtepe civarında ikamet eden işçi ailelerinin çocuklarının lisesi olduğunu bilirler. Pek öyle şık imkanlara sahip bir okul değildi anlayacağınız. Hatta bildiğiniz fakirdi. Ancak öyle eli öpülesi, idealist öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz vardı ki, biz bunların çoğunun farkına sonradan vardık.  Liselerarası tiyatro şenliklerine katılıp ödüller almış bir tiyatro kolu vardı mesela. Lise ikinci sınıfa başlar başlamaz ben de çalışmalara katıldım. O dönem Fakir Baykurt'un Kaplumbağalar adlı şahane başkaldırı hikayesini, bir liseye göre çok kalabalık bir kadro ve iman gücüyle sahneye koyduk. Son askeri darbenin üzerinden 4 yıl geçmiş ama izleri hala devam ediyordu, biz de bir işçi mahallesi lisesinde Kaplumbağalar oynuyorduk. Kaplumbağalar, o yıl Liselerarası Tiyatro Şenliği'nde birinci oldu. Hala hayatımın en unutulmaz anılarından biridir. 

Gel zaman git zaman, bu ekipte yer alan arkadaşlardan konservatuvara gidenler oldu, işletme okuyanlar oldu, iktisat, mühendislik vs. Daha sonraki yıllarda lisede yapılan tiyatro kolu çalışmalarında Kaplumbağalar hep örnek ve destekleyici güç oldu. Şimdi aradan neredeyse otuz yıl geçmiş, lisemiz Anadolu Sağlık Lisesi olmuş. Yıllarca hayat gailesi ve değişen mesafeler yüzünden  izini kaybettiğimiz arkadaşlarımızla birer ikişer yeniden buluşuyoruz. Bu liseden yetişen iki pırıl pırıl sanatçı arkadaşımız, Cüneyt Uzunlar ve Fırat Tanış şimdi yeni bir işe imza attılar. Cüneyt'in önce bir oyun olarak yazdığı senaryoyu film senaryosu haline dönüştürdüler; sonra yönetmen koltuğuna Fırat oturdu, yanlarına başka usta oyuncuları da alarak Karınca Kapanı filmini yaptılar. Dün filmin galası vardı, onlarla galaya gittim.



Daha önce filmin facebook sayfasında yayınlanan iki fragmanını ve Fırat'ın filmde yer alan Pardon şarkısının klibini izlemiştim, hikaye hakkında fragmanlardan çıkarabildiğim kadarını biliyordum. Kalabalık bir seyirci topluluğu ile sinema salonuna geçtik, sonra o büyülü an, ışıklar karardı ve perdede Neslihan Yeldan belirdi, konuşmaya başladı. Arasız iki saate yakın sürdü film. İzleyeceklere filmin tadını kaçırmayacak ne söyleyebilirim diye düşünüyorum şimdi. Film biraz karanlık, tamam. Çünkü bir suç ve gerilim filmi. Topu topu üç karakterin sırtında, tamam. Bu yüzden diyalogu çok. Diyaloglar lezzetli ve zekice geçişleri, hatta esprileri var. Oyuncular için tarafsız bakamayacağım ama, Fırat'ın oyunculuğunu her zaman beğenmişimdir. Cüneyt'i ise sinema perdesinde ilk izleyişimiz. Son derece soğuk kanlı, buzz gibi bir adam. Neslihan Yeldan da daha önce tiyatro sahnesinde izlediğim bir oyuncu, filmde bunalım içinde bir kadını son derece başarılı canlandırıyor. Filmin aralarında Emre Kınay, Bahtiyar Engin, Mesut Yar ve emektar Eşref Kolçak bir görünüp kayboluyorlar, ama çeşni kattıkları kesin. Sonuç: Sizi gerecek ve ters köşeye yatıracak bir filmle karşı karşıyasınız. Emeği geçen herkese alkış. Başka çalışmalarını da merakla bekleyeceğim.

Filmden tadımlıklar:

"Taktım bıçağı kaburgasına kadar çektim... mideydi, bağırsaktı dökülüverdi... Önce bir ağırlık oldu... dağ tepeme bindi... sonra hafifledim... ne olacak lan dedim... durmam... geçerim karşıya dedim... cehennemden cennete geçtim... o derece..."



"Katil olmak için illa birinin gırtlağını kesmen gerekmez... İnsanları yoksulluğa, sefalete ittin mi geberip giderler zaten!"

"Ayakkabıyı yapan, yürüyüşü belirler..." 

Fırat Tanış'tan filmin şarkısı Pardon, filmden görüntüler eşliğinde  burada. Bu arada merak edenler için, Fırat'ın müzik albümü Eylül'de geliyor. Sabırla bekliyoruz:)

Filmin iki fragmanı burada ve burada.

2 yorum:

Vladimir dedi ki...

Öyle bir anlatmışsın ki görmemek olmaz. Merak ettim. Bizim okuldan da şarkıcı, markıcı çıktı, onla rbile unutuldu gitti :)

gülçin dedi ki...

İzle Vladimircim, pişman olmayacaksın bence :)