Evdeki bilgisayarım "artık beni değiştir" diyor. Escape tuşu kırılmış, yeni farkettim. Neyse fazla kullandığımız bir tuş değil kendileri, biraz daha idare edeceğiz bakalım. Evdeki emektar devreden çıkınca geriye bir tek işyerindeki makina kalıyor. Onu da öğlen araları dışında pek kullanamıyorum, bu yüzden gene yazılar aksıyor maalesef. Birkaç gün önce fotografları yükleyeyim dedim, kameranın fişi buradakine uymadı. Bu teknik uyumsuzluklar beni öldürüyor. Tek derdimin domateslerimin ne zaman kızaracağı ya da akşam neyi nasıl pişireceğim olan bir hayatım olsun istiyorum. Haftaya izine çıkacağım, yani bu ruh hali belki bu yüzden de olabilir; geçer :)
Pazartesi günü bir kitap bitirdim, kitap beni bitirdi demek daha doğru. Dün akşam gene açıp ortasından bir yerden okumaya başladım, sanki yeni bir şeyle karşılaşıyormuşum gibi heyecanlandım. Mehmet Günsür, İçeriye Bakan Kim? . 2003 Sait Faik Öykü Ödülü sahibi. Sonraki yıl, daha 50 yaşında bile değilken bu hayattan göçmüş bir yazar. Ludmilla yazmıştı eçen gün, onun blogunda görüp meraklanmıştım, öyle tanıştım kitapla. Nasıl atlamışım bilmiyorum. İçinde yalnızlık demeden yalnızlığı, hüzün demeden hüznü anlatan; denizi, tekneleri, balıkları, kadınları, içkileri çok seven bir adam. Ne desem buruk. İşte şurada kitaptaki bir öyküsü var, buyurun okuyun, siz de bakın. Öykünün adı "Caique", yani kayık.
2 yorum:
sahi escape tuşunu ne için kullanırdık biz.
yazarın adını görünce ferzan özpetek'in hamam başrolcüsü çağrışım yaptı ilkin. değilmiş.
yazılarına baktım.
sanırım alıcam bir iki kitabını.
öyle.
ama sen de yazmıyordun ne zamandır..
tüm haberlere çok sevindim; sevgiler..
öykü güzelmiş bu arada, ben de bir kitabını edineceğim galiba.
Yorum Gönder