.

.

28 Aralık 2008 Pazar

son haberler


gene son kayıttan beri 20 gün olmuş. her gün içim pırpır, "bari bugün bişeyler yazabilsem" diye. işyerinde yazmak istemiyorum, evde de vakit olmuyor. vakit olmuyor derken, tembelleştim yani. ama kış geleli beri eve dönüş saatim 19.40-20.00 civarı. üstümü çıkarıp yiyecek bişeyler alıp kendimi kırmızı kanepeme attıktan sonra, çok da zorlamak istemiyorum kendimi doğrusu. bu 20 gün boyunca neler oldu? buyurun efendim benden haberler.


-köprüde ve bağlantı yollarında metrobüs yolu çalışmaları deva ediyor, trafiğin giderek daha daha arapsaçına dönme sebebi bu.


-arada havalar ılıman gitse de, artık Aralık ayını sonlandırmaya yaklaştığımız bugünlerde soğuk iyice bastırdı.


-ligeler ilk devre tatiline girdi. trabzonspor averajla ikinci bitirdi devreyi. bugün gazetede eğer hakem hataları olmasa ne olurdu diye bir yazı vardı, eğer hakem hataları olmasa trabzonspor 5 puan önde kapatırmış devreyi. trabzonspor da önemli ama anadolu takımlarına karşı yapılan bu "hatalar" gerçekten cesaret kırıcı.


-"ıssız adam" filmine sonunda bugün gittim, bunca söylenenden ve yazılandan sonra hiç zevk almayacağımı düşünürken hoşuma gitti, en son sahnede hani ikisi de kuyruğu dik tutmaya açlışıp ayrıldıktan sonra tekrar sarıldıklarında içim tuhaf oldu, gözlerim yaşlandı. çağan ırmak bu işi biliyor.


-kitap okumaya devam. saramago külliyatını devirme çalışmalarımız tam gaz gidiyor. "körlük", "görmek" derken noel üstü "isa'ya göre incil"i de bitirdim. "körlük" ve "görmek" etkileyici alegorilerdi, ve fakat "isa'ya göre incil" hakikaten başka bişey. incil, değişik gözlerden anlatılan isa'nın hikayesi. ama bir de isa'nın gözüyle nasıldı bu hikaye, saramago'dan dinlemelisiniz. hele bir sandalda isa, Tanrı ve şeytanın bir konuşması var ki.. araya değişik şeyler katarak çalışmalarımız sürecek. arada stephen king'den "sadist"i okudum, hani şu misery, ölüm kitabı vardı ya, onun yeni adı bu. sadist. tamam kardeşim kadın sadist ama bunun adı misery yahu, nasıl bir tercümedir bu? bu kitabı bitirdikten sonra bir gazetede dilek türker ile kazım afşar'ın bu hikayeyi tiyatroya uyguladıklarını ve yeni yılda oynayacaklarını okudum. dehşet verici bir hikaye! filmi de çok güzel olmuştu hatırlarsınız, kathy bates ile james caan oynamışlardı. tiyatro sahnesinde görmek de ilginç olabilir, içi yetene. arada bir de jonathan safran foer'in "aşırı gürültülü inanılmaz yakın" kitabını da okudum. çok değişik, etkileyici bir kitaptı. aynı yazarın romanından uyarlanmış "herşey aydınlandı-everything is illuminated-" filmine rastlamıştım geçenlerde televizyonda, o da çok hoşuma gitmişti. Gogol Bordello'nun cıvıl cıvıl müzikleri ile renklendirilmiş, Ukrayna'da geçen bir yol hikayesi. acı bir mizah gücü var bu adamın ve çok zeki. farklı birşeyler okumak isteyen edebiyat severlere hararetle tavsiye ederim.


-en büyük değişiklik ise reiki 1. dereceyi almam ve sigarayı bırakmam herhalde. sigaraya üniversitede başlamıştım, bazen bunun bir bağımlılık olduğunu düşünüyordum. elbette bir gün bırakmalı diye de düşünüyordum, ama bunun için bir plan program yapmamıştım. bırakmaya hazır olduğumdan emin olmadıkça bırakmayı denemeyeceğim fikrindeydim. kafam karışıktı yani. ancak reiki uyumlamasını aldıktan sonra, acayip bişey oldu. içtiğim sigara tüten odun misali bişeye dönüştü ve iki nefes aldıktan sonra söndürdüm. itiraf ediyorum, bu kalıcı bir etki midir diye bir kaç kez yeniden denedim içmeyi. yok, olmuyor, çok zevksiz. yani böylece sigarayı da bırakmış oldum. reiki ile ilgili okumalarım da devam ediyor. şifacılık ilginç bir konu.


-nişantaşı yılbaşı için çok güzel süslendi, bir ara fotograflarını çekmeyi ve eklemeyi düşünüyorum.


-sürekli yazma alışkanlığımı kaybetmiş gibi görünsem de, okuma alışkanlığım devam ediyor, herkesi okuyorum, takipteyim :) sevgiler.


9 yorum:

egemavisi dedi ki...

Hoşgeldiniz Gülçin Hanım. Ne güzel haberlerle gelmişsiniz. Sigarayı bırakmanıza çok sevindiğimi söylemeliyim üstüne basa basa.
Görüşmek üzere...

7.oda dedi ki...

sigarayı bırakmanıza ben de çok sevindim, ıssız adamda o sahnede benim de dudağım titremişti :)

Adsız dedi ki...

hoşgeldin Gülçin, özlemiştik seni.. :)
2.aşama reiki uygulayıcısı olarak daha başka mucizelerle karşılaşacağını söylemek isterim..
sevgiler..

Sem dedi ki...

Gülçin'ciğim, çok güzel haberler bunlar:)) Ben de reiki ve sigarayı bırakma haberlerine çok sevindim. Umarım bir gün bana da içtiğim sigara tüten odun gibi gelir:))

Nişantaşında yılbaşı fotoğraflarını heyecanla bekliyoruz:))

Sevgiler

gülçin dedi ki...

sevgili egemavisi, yedinci oda, cheetos ve sem,

teşekkür ederim sizlere. dilerim diğer içenlere de allah soğukluğunu verir :)

sevgiler

elektra dedi ki...

hadi yaa? bu sigaraya idi:) bravooo, bu reiki buna da mı yarıyormuş??
bir de, gogol bordello'ya bayılırım...

Öykücü dedi ki...

Sigarayı bırakma hikayene bayıldım.Bir anda zevk almamak müthiş.

Sadist benim en sevdiklerimdendir.Çok ciddi korkmuştum o kitapta.Hele o ayak kesme sahnesinin anlatıldığı bölüm.Bırrrrrr..

Issız adam da ben de tam o sahnede ağlamıştım.O sahnede birbirlerini gerçekten ne kadar içten sevdikleri ekrandan bize yansıyordu..

Okuyor olduğunu bilmek güzel ama seni okumak da güzel..

Sevgiler..

ABİ dedi ki...

ya valla müthiş sevindim bende sigara işine.. bakalım ben ne zaman reiki'ye başlıcam..
2, aşama reiki'de direk esrara mı başlanıyo, merak ettim bak..

Adsız dedi ki...

The endless diversity of materials associated with making handcrafted jewelry
signifies that this unique jewelry is within a
class of its own. Mostly they have adjustable screws to ensure
they may be worn tight like a cuff about the wrist or loose just like a bangle.
Of course the larger stones tend to be beautiful, but remember, only purchase them
should you can afford them.