bugün vladimir'le konuşurken telefonda, ben kendimi çay ocağına attım kurtuldum ama o müze jaluzileri açık olduğundan sanırım rezil oldu. halbuki sakin sakin bir diziden bahsediyordu, bbc'de yayınlanıyormuş, ismi office imiş. komedi dizisiymiş, tiplerden biri eğitime gidiyormuş da eğitimciyi yana itekleyip kendi konuşmaya başlıyormuş. "seyretsen seversin, eski günleri hatırlarsın" dedi."evet eğitimcilik günleri değil mi? hatırlarım, hatırlamadığım yerleri de sen hatırlarsın, arkadaş arkadaşın hafızasıdır. " dedim ben de. sonra kurduğum son cümlenin güzelliğini onun farketmemiş olmasını umarak laf salatasına başladım, ama "ne dedim ben en son, pek güzeldi, iki saattir unutasın diye konuşuyorum" dedim. aynen tekrar etti lafı, iyi mi? "ama kardeşim sende de fil hafızası var" deyince ben, gene gülmeye başladık. sonra da acaba neden fillerin hafızası için bu laf edilmiş, neden deve kini denmiş, başka dillerde de var mı bunlar, misal amerikalılarda da "elephant memory" var mı ya da "grudge of camel"? tabii anladınız, sorunu çözemeden telefonu kapatmak zorunda kaldık.
yerime geri dönünce gugil abiden araştırayım dedim, "neden fil hafızası" yazdım, karşıma asu maro'nun akşam'da yıllar önce yazdığı bir yazı çıktı. tam da romantik filmlerden bahsettiğimiz bugün, o da "shall we dance (aşka davet)" filminden bahsetmiş, başrollerinde richard gere, jennifer lopez ve susan sarandon oynuyor (yazının başında andığı bir arkadaşının anneannesinin Richard Gere için dediği "bu adamla nikahsız bile yaşarım!" lafına gülüyorum hala şunları yazarken). bakın ne yazmış:
....."Richard Gere Jennifer Lopez'le dans ededursun, karısı (Susan Sarandon) da kocasındaki anlamlandıramadığı mutluluk halini çözmek için bir dedektif takmıştı peşine. Dedektifle aralarında bir 'İnsan neden evlenir?' diyaloğu geçti ki, sanırım bu soruyu her evli insanoğlu soruyor günün birinde. İşte Susan Sarandon'dan insana iyi gelebilecek bir cevap: 'Çünkü hayata tanık gerek.' Galiba öyle... Hayatındaki başka kimsenin bilmediği, bilse de önemsemediği detayları senin için izleyip kaydedecek biri-leri-ne ihtiyacın var herhalde. Kahveyi şekerli mi sade mi içtiğini, seni kimlerin, nelerin kırdığını, nelerin güldürdüğünü, hangi rengi, hangi filmi sevdiğini, sana hangi kokunun, hangi şarkının neyi hatırlattığını bilecek biri... Bir tek 'Hatırladın mı?' ile anlaşabileceğin biri... İnsan uzun evliliklerden de, bugün tanısa belki sadece selam verip geçeceği eski arkadaşlardan da bu yüzden vazgeçemiyor olsa gerek. Hayatının tanıkları oldukları için. Tanıklar olmasa yaşanmış olanlar yaşanmamış da sayılabileceğinden..."
Meraklısına not: bu filmi de lütfen romantik filmler kategorisinde değerlendiriniz, izleyiniz, izlettiriniz.
10 yorum:
Gülçin'ciğim ben sana yorum yazmaya yetiştiremicem bu gidişle:)) Walla yazın beni çok güldürdü, sağolasın. Office'le başlamış, fil hafızasıyla ortalamış, tanıkla noktayı koymuşsun.
Biri bu Gülçin'i durdursun:))
Sevgiler
sevgili sem,
yazıda geçenleri ben de düşündüm, ne alakasız şeyler değil mi? telefon konuşması, fil hafızası, aşka davet filmi, eski tanışıkların verdiği keyif/konfor.. haklısın. biri beni durdursun canım :))
sevgiler
Sevgili Sem, ben de aynı fikirdeyim.....Kız yazı yazmaya yetişiyor, biz yorum yazmaya yetişemiyoruz. :)))
Sevgili Gülçin, ben bir eserin yeni bir CD sini alacağım zaman, literatüre bakar, müzikologların, o eseri yorumlayanlar hakkındaki fikirlerini okur, hangi yorumu alacağıma karar veririm.
Artık film izlemeden önce, senin fikrini sormak gerekecek heralde. Sen de filmolog olmak yolundasın haberin ola.
Yeni "log" unda başarıların devami dileklerimle :)))
Sevgiler
Yorum yazmaya değil okumaya bile yetişemedim.....
Sem, As time goes by adlı parçayı bir de Fats Domino'dan dinlesen....
Sevgili Gülçin,
Sana da ne demeli? Konudan konuya usta bir dansçı gibi kayarak geçiyorsun. -Şu aralar buzda dansı izliyorum da-
Ben bu filmi görmüştüm. En son yaptıkları dans muhteşemdi. S.Sarandon'un eski eşler ve eski arkadaşlar için söylediği tanıklık fikrine katılmıyorum. Uzun yıllar birlikte yaşamış, ama eşinin hangi
kokuyu sevdiğini bilmeden ölen erkekler,ya da kocasının kendisinde hangi saç rengini beğendiğini farkedemeden ölen kadınlar vardır. Ve bu örnekler istendiği kadar çoğaltılabilir.
Ben de sana yorum yazmak için blog mu açsam ne yapsam?
İyi geceler bitanem.
insanlar neden evlenir? deyince aklıma geldi..
out of africa'da Robert Redford ve Merly Streep arasında, çölde, gece, ateş yanında geçen bir diyalog..
Kadın: (Bror diye birinden bahsediyor..) Boşanmayı düşünüyor. Evlenmek istediği birini bulmuş..
Erkek: Birgün bunu bizimde yapabileceğimizi düşündüm şimdi..
K: Neyi, boşanmayı mı?
E: Evlilik durumu nasıl değiştirebilir ki?
K: Bana ait birisine sahip olurum.
E: Olmazsın.
K: Evliliğin kötü tarafı ne ki?
E: Sen hiç güzel bir evlilik gördün mü?
K: Gördüm, hem de çok.. Örneğin Belfield'ler.. 1910'da karısını yağmurlar yüzünden İngiltere'ye gönderdi ama 1913'e kadar yağmurların bittiğini söylemedi..
Şaka bir yana, İnsanlar evlenirler, ürerler.. Bu bir devrim değil..
E: Tüm hayatı boyunca aynı partnerle birlikte olup çiftleşen hayvanda var.. Kazlar.. (!)
fil kini diye bir şey de vardır ama, karıştırmıyayım diyorum. Sinirlerim iyice laçkalaştı vara yoğa gülüyorum. Hayra alamet olsa bari. Değilse yandım!!!
Eşi iyi bir tanık olsaydı evde onunla dans ederdi:)
Gerçekten biz nasıl yetişeceğiz sana yorum yazmaya sevgili Gülçin..? Ama gene de yorum koyamasam da, ben non-stop seni okumaktan çok memnunum.. Aman diim, kimseler durdurmasın Gülçin'i..:))
Bu arada romantik komedilerden oldum olası hoşlanmışımdır, hele de romantiğimiz R.Gere'se.. Rahat koltuğuna yerleşir, hiçbirşeyi dert etmeyip, düşünmeden, giriverirsin filmin içine.. bazen de duyguların haddini aşar ve bu filmde neredeyse düşündüğüm gibi, karısını bıraksa mı acaba'yı bile azcık hissedersin.. chık, chık, chıkk, şu dünyanın çivisini nereye koydunuz..? Neyse ben başka bi hayale geçeyim; ah ahh, bir an önce anneanne olsam da..:)))
Bu filmi hiç sevmedim.İki kadınlı filmleri kadınların ikisi de iyiyse sevmiyorum.Biri kötü olsa oh olsun falan der rahatlarsın:)Bir erkek için iki iyi kadın fazla:))
Fil hafızası diye bir şey var.Develer ise kendine yapılanı asla unutmaz ve intikamlarını mutlaka alırlarmış.
İnsanlar neden evlenir? Güzel soru.Neden evlenmesinler ki:) Daha güzel soru:))
Sevgiler..
Yorum Gönder